Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11799 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7963 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( Aile ) MahkemesiDAVA TÜRÜ : 5395 Sayılı Yasaya Göre Koruma KararıTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı kurum tarafından davalılar hakkında 5395 sayılı Yasanın 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri, koruma altına alınması istenen küçükler ..., ..., ..., ... hakkında 5395 sayılı Yasanın 5/1-b maddesi gereğince eğitim tedbiri, küçük ... hakkında aynı yasanın 5/1-d maddesi gereğince sağlık tedbiri kararı verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece hem kısa kararda hem de gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davalılar hakkında istenen danışmanlık tedbiri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş, tefhim edilen kısa kararda sadece çocuk hakkında 5395 sayılı kanunun 5/1-a maddesi gereğince danışmanlık tedbirinin uygulanmasına karar verildiği belirtildiği halde, çocuklardan hangisi hakkında bu tedbirinin verildiği belirtilmediği gibi gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise korunma ihtiyacı olan küçük ... hakkında 5395 sayılı yasanın 5/1-a maddesi uyarınca danışmanlık tedbirinin uygulanmasına, diğer çocuklar yönünden tedbir kararının uygulanması talebinin reddine karar verilmek suretiyle kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. ( 6100 s. HMK m. 298/2) Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sunucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.