MAHKEMESİ :Ümraniye 1. Aile MahkemesiTARİHİ :07.06.2012 NUMARASI :Esas no:2010/297 Karar no:2012/830Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, nafakalar, tazminatlar, ziynet alacağı, vekalet ücreti ile kişisel ilişki yönünden; davalı koca tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kocanın tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı kocanın 17.10.2011 ve 14.02.2012 tarihli dilekçelerindeki cevabi beyanları ve kocanın babası olan tanık Engin'in anlatımıyla; düğünde kadına hediye edilen bilezikler ile diğer altınların bozdurulması suretiyle alınan bilezikler olmak üzere toplam (13) bileziğin davalı kocada bulunduğu, bileziklerden bir kısmının kocanın babasının borçları ile düğün ve mobilya sebebiyle oluşan kocanın borçlarının ödenmesi için bozdurulup harcandığı, diğer bileziklerin ise kocada bulunduğu kanıtlanmıştır. Toplanan delillerle, davacı kadının ortak konuttan ayrılmaya zorlandığı ve kocası tarafından babaevine terkedildiği kanıtlandığına göre; kadının evden ayrılırken ziynetlerini yanında götürmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda; ziynetlere ilişkin talep yönünden; ispat yükü davalı kocada olup; koca, kadının ortak konuttan ayrıldığı sırada ziynetleri yanında götürdüğünü kanıtlamalıdır. Davalı koca, ziynetlerin bu şekilde davacı tarafından götürüldüğünü gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır. O halde; mahkemece yargılamaya konu set ve iki yüzükle birlikte (13) adet bilezik yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; gerekçesi açıklanmadan bileziklerden sadece (5) adedinin kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup; hükmün bu nedenle bozulmasını gerektirmiştir.3-Boşanmanın fer'i (eki) niteliğinde olan tazminatlar (TMK md. 174/1-2), boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren ödenebilir (muaccel) duruma geleceğinden; faiz talebi mevcut olduğu takdirde; faize de bu tarihten geçerli olarak hükmedilmesi gerekir. Davacı kadın tazminat isteklerine faiz uygulanması talebinde bulunmuştur. Bu nedenle; davacı yararına hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar yönünden, boşanma kararının kesinleştiği tarihten geçerli olarak faize hükmedilmesi gerekirken; yazılı şekilde talebin reddedilmesi de doğru olmamıştır. 4-Davacı kadının boşanma davası ile birlikte ziynetlere ilişkin ayrı bir davası bulunduğu nazara alınarak; kabul edilen ziynet davası yönünden, davacı kadın yararına nispi vekalet ücreti verilmesi gerekirken, bu yönde hüküm kurulmamış olması da usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.