Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11706 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26275 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Kestel Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :7.6.2012NUMARASI :Esas no:2009/187 Karar no:2012/219Taraflar arasındaki "boşanma", "karşı boşanma ve ziynet alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından; ziynetler yönünden, davalı-karşı davalı (kadın) tarafından ise; kusura ilişkin gerekçesi, tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile koca lehine hükmedilen vekalet ücreti ve ziynetlerin reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı (koca)'nın ziynetlere ilişkin, davalı-karşı davacı (kadın)'ın da aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, "boşanmaya sebep olan olaylarda asıl kusurlu olanın davalı-karşı davacı (kadın) olduğu" kabul edilmiş, bunun dayanağı olarak da, sara hastası olması ve bu hastalığını gizlemesi gösterilmiştir. Davalı-karşı davacı (kadın)'ın on yaşından beri epilepsi hastası olduğu 6.10.2009 tarihli sağlık kurulu raporundan anlaşılmaktadır. Epilepsi, sürekli ilaç kullanmayı gerektirse bile boşanma sebebi değildir. Davalı-karşı davacı (kadın)'ın bu hastalığı kocasından gizleyerek evliliği gerçekleştirdiğini kabule yeterli delil bulunmamaktadır. Kaldı ki bu husus boşanma sebebi de değildir. Bu bakımdan davalı-karşı davacı (kadın)'ın kusurlu, üstelik asıl kusurlu kabul edilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı-karşı davalı (koca)'nın ise, bağımsız konut temininden kaçındığı, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine kayıtsız kaldığı ve eşini "hasta" diyerek götürüp baba evine bıraktığı, "bir daha getirmeyin bu iş bitti" dediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Bu durumda, boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı (koca) tamamen kusurludur. Hal böyleyken davalı-karşı davacı (kadın)'ın asıl kusurlu olarak kabul edilmesi ve buna bağlı olarak tazminat ve yoksulluk nafakası isteklerinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.3-Davacı-karşı davalı (koca) yararına, boşanma davasının kabulü sebebiyle karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 1200 TL. maktu vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken, gerekçesi gösterilmeksizin 1720 TL. vekalet ücreti takdir edilmesi doğru bulunmamıştır.4-Hükmün altıncı bendinde davalı-karşı davacı (kadın) yararına takdir edildiği anlaşılan vekalet ücretinin de "karşı davalı Ahmet'ten tahsili ile karşı davacı Ayten'e verilmesi gerekirken, Ayten'den alınıp Ahmet'e verilmesine" karar verilmiş olması da yasaya aykırıdır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.), (3.) ve (4.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA,aşağıda yazılı harcın Ahmet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Ayten'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.