Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1168 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 22046 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; velayet yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının dava dilekçesinde davalı erkeğin güven sarsıcı davranışta bulunduğu vakıasına dayanmadığının ve dayanılmayan vakıaların davalı tarafa kusur olarak yüklenemeyeceğinin, mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen diğer vakıalara göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yersizdir.2-Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Taraflar 12/03/2015 tarihli karar ile boşanmış, velayeti babaya verilen ortak çocuklar .... ve ... ile anne arasında kişisel ilişki kurulmuştur. Karar tarihinden sonra davacı kadın ortak çocuk İrem'in kendi yanına glediğini ve baba yanına dönmek istemediğini belirterek velayet talebinde bulunmuş, mahkemece talep kabul olunarak 04/03/2016 tarihli karar ile ortak çocuk....'in geçici velayeti davacı anneye verilmiştir.Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası ile ilgili nihai kararın verilmesinden, hakimin bu şekilde dosyadan el çekmesinden sonra, resen ya da tarafların talebi ile dosyanın tekrar ele alınması ve yeniden bir hüküm kurulması mümkün değildir. Hakim, verdiği (tefhim ettiği) hüküm ile bağlıdır, sonradan hükmün yanlış olduğu kanısına varsa bile, artık hükmü değiştiremez. Başka bir ifade ile mahkeme davayı tekrar ele alıp, yeni ve başka bir hüküm veremez. Mahkemenin nihai kararla el çekmiş olduğu dosyanın, ancak kanuni yollardan geçmek suretiyle hakimin önüne yeniden gelmesi halinde tekrar ele alınabilmesi mümkün olabilir. Kaldı ki, velayetin değiştirilmesinde istek dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Yeni olayların çıktığına veya mevcut durumun değiştirilmesi gerekliliği iddiasında olan taraf, hükmün değiştirilmesini bağımsız ve yeni bir dava ile gerçekleştirebilir. O halde yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davayı sona erdiren nihai karar verildikten sonra, geçici velayete yönelik hükmün değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.