Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11478 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15496 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Alanya 2. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :4.3.2011NUMARASI :Esas no:2009/648 Karar no:2011/106Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından kusur belirlemesi, manevi tazminat ve nafakalar yönünden; davalı (koca) tarafından da velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına, boşanmanın fer'isi niteliğindeki manevi tazminatın reddi halinde, diğer taraf yararına bu sebeple vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür. (TMK.md.182) Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. O halde velayeti temyiz edene tevdi edilen çocuk için iştirak nafakasına hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorundadır (TMK. md. 169). Tarafların kusur durumları, geçici nitelikteki bu sayılan tedbirlerin alınmasına etkili değildir. Yasa hükmünde, geçici nitelikteki tedbirler için "kusur" unsuruna yer verilmemiştir. (HGK nun 2.11.2011 tarihli 2011/2-533 esas, 2011/670 karar sayılı kararı) O halde, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davacı kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, tedbir nafakası isteğinin "davacının kusurlu olduğundan" bahisle reddi doğru görülmemiştir.4- Davacı yoksulluk nafakası (TMK. md. 175) talebinde de bulunmuştur. Bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun gözetilmemesi de doğru değildir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.