Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11119 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 9962 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :Beyoğlu l. Aile MahkemesiTARİHİ :22.12.2009 NUMARASI :Esas no:2007/553 Karar no:2009/650Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, kusur bakımından ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Mahkemece "boşanmada davacı davalıyla eşit kusurlu” kabul edilmiştir. Davalının eşinin eve dönmesi için 26.09.2007 tarihinde ihtar isteğinde bulunduğu görülmektedir.İhtar talebi, bu tarihe kadarki kadından kaynaklanan kusurlu davranışların affedildiğini veya en azından hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bu nedenle ihtar isteğinden önceki davranışlarından dolayı kadın artık kusurlu kabul edilemez.İhtardan sonra da davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu bir davranışı ispatlanamamıştır. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalının davacıya fiziki şiddet uyguladığı, ilgisiz davrandığı ve birlik görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı tamamen kusurludur. 2-Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. md.4 BK. md. 42,43,44,49) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.