MAHKEMESİ :Söke 1. Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :31.05.2013NUMARASI :Esas no:2011/314 Karar no:2013/353 Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-karşı davalı (koca) tarafından, kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, lehine hükmedilen tazminatların miktarları ve çocuk için diğer taraf yararına takdir edilen iştirak nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı (kadın) tarafından ise kusur belirlemesi, koca yararına hükmedilen tazminatlar ve kendisinin tazminat talepleri ve yoksulluk nafakası isteği yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.05.2014 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı A.. Ş.. vekili Av. V. U.. geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı F.. Ş.. ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı (koca)'nın, kadının boşanma davasının reddi gerektiği yönündeki temyiz itirazları ile velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının miktarına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediği gibi, davalı-karşı davacı (kadın)'ın da kendi tazminat taleplerinin ve yoksulluk nafakası isteğinin kabulü gerektiği yönündeki temyiz itirazları yersizidir. 2-Kadının diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece; "evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurun ağırlığının davalı-karşı davacı (kadın)'da olduğu" kabul edilmiş, bunun dayanağı olarak kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı tutum ve davranışı ve kocasına hakaret etmiş olması gösterilmiştir. Davalı-karşı davacı (kadın)'ın bu kusurlu tutum ve davranışları gerçekleşmiştir. Davacı-karşı davalı (koca)'nın da eşine ve çocuğuna fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, bunların yanında güven sarsıcı tutum ve davranışlarda bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı-karşı davacı (kadın)'ın, kocanın güven sarsıcı tutum ve davranışlarına vakıa olarak dayanmadığı gerekçesiyle, kocanın bu davranışları "kusur" olarak değerlendirilmemiş ise de, kadın, kocanın açtığı davaya cevabında ve delil listesinde bu vakıaya dayanmış ve bunun delillerini göstermiştir. Bu bakımdan kocanın gerçekleşen güven sarsıcı tutum ve davranışının kusur olarak atfedilmemesi doğru bulunmamış, gerçekleşen olaylara göre evlilik birliğinin tarafların eşit kusurları sonucu temelinden sarsıldığının kabulü gerekmiştir. Hal böyle iken kadının ağır kusurlu sayılması ve buna bağlı olarak koca yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bu bentteki bozma sebebine göre kocanın tazminatlara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Ahmet'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran Fatma Berna'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.