MAHKEMESİ :Antalya 6. Aile MahkemesiTARİHİ :19.09.2012 NUMARASI :Esas no: 2011/311 Karar no:2012/874Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise, karşı davası için olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi ve kendi manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadın ve yanında bulunan ortak çocuk Mertcan için hükmedilen tedbir nafakalarının kocanın davasının açıldığı tarihten itibaren geçerli olacağının tabii bulunmasına göre; davacı-davalı kocanın tüm, davalı-davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece davalı-davacı kadının karşı boşanma davasının cevap süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle hakkında “karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilmiştir. Kural olarak, “karşı dava”, esas davaya cevap süresi içinde açılmalıdır (HUMK.md.203; HMK.md.133/1). Cevap süresi içinde açılmayan karşı davanın ayrılmasına karar verilir (HMK.md.133). Ancak, boşanma davalarında; tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer’i (eki) niteliğindeki, maddi ve manevi tazminat (TMK.md.174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK.md.175), velayet gibi taleplerin sağlıklı olarak değerlendirilip isabetli karar verilebilmesi, bir kısım taleplerin de incelenmez hale gelmemesi için; kural olarak, boşanma konusunda birden çok dava varsa, bunların birlikte görülmesi; hem adaletli bir karar için, hem de usul ekonomisi bakımından gereklidir. Süresinde açılmayan karşı boşanma davasının ayrılmasına karar verilse bile, ayırma kararı verilmeyip, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166/1. maddesi uyarınca tekrar birleştirilmesine karar verilmesi gerekeceğinden, davanın ayrılmasında da “usul ekonomisi” ilkesi gereğince, bir yarar bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, süresinde açılmamış olsa bile, karşı boşanma davasının esasına girilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece karşı davanın esasına girilmemiştir. Ne var ki; davalı-davacı kadın, koca tarafından açılan asıl davadan verilen boşanma kararını temyiz etmediğinden, karşı boşanma davasının konusu kalmamış; mahkemece verilen "karar verilmesine yer olmadığına" kararı sonucu bakımından doğru hale geldiğinden; karşı dava hakkında yeniden karar verilmesine gerek bulunmamaktadır. Ne var ki, konusuz kalan karşı boşanma davasında; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33/1. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre; yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin hükme bağlanması gerekeceğinden; karşı davaya ilişkin hükmün sadece bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple karşı davada yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı-davacı kadın yararına BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Hayati'ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Canan'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.