Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10996 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24990 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Bünyan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :4.7.2012 NUMARASI :Esas no:2012/5 Karar no:2012/108Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Haysiyetsiz hayattan söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için, başkalarıyla ilişkinin bir yaşam tarzı olarak benimsenmiş olması ve bu şekilde yaşamanın az veya çok devamlılık göstermesi gerekir. Davalının hafif meşrep davranışlar gösterdiği, başka erkeklerle SMS yoluyla ve sanal ortamda çok sayıda görüşmeler yaptığı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalının gerçekleşen bu davranışları ve toplanan deliller haysiyetsiz hayat sürdüğünü kabule yeterli görülmemiştir. Ne var ki; gerçekleşen bu davranışların Türk Medeni Kanununun 185 'nci maddesinde yer alan evlilik birliğinin mutluluğunu sağlama ve eşine sadık kalmak yükümlülüğünü ihlal ettiği ve evlilik birliğini ve ortak hayatı sürdürmesi diğer eşten beklenmeyecek derecede temelinden sarstığı da açık ve tartışmasızdır. Haysiyetsiz yaşama ilişkin özel sebep, aynı zamanda Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan genel nitelikteki boşanma sebebini de oluşturur. Davanın, açıklanan özel sebebe (TMK. md. 163) dayalı olarak açılmış olması, delillerin bu sebeple boşanma kararı verilmesine yeterli olmaması durumunda, genel boşanma sebebiyle boşanma kararı verilmesine engel değildir. Davalının kusurlu davranışlarıyla evlilik birliği temelinden sarsıldığına göre, Türk Medeni kanununu 166/1. maddesi çerçevesinde tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması sonucu bakımından doğru bulunmuş, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının açıklanan sebeple reddi ile boşama kararının gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle onanması gerekmiş (HUMK. md. 438/9), aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönlere ilişkin temyiz itirazları da yersiz bulunmuştur. 2-Tarafların müşterek çocukları Damla, Fatma ve Murat sırasıyla 2003, 2004 ve 2011 doğumludurlar. Yaşları itibarıyla ana bakım ve şefkatine muhtaç durumdadırlar. Mahkemece alınan uzman raporunda, çocukların duygusal bakımdan annelerine bağımlı oldukları, gelişmeleri için bu bağın sürdürülmesinin gerekli ve annenin velayeti altında bırakılmalarının menfaatlerine uygun olduğu bildirilmiştir. Mahkemenin velayeti babaya bırakırken, dayandığı gerekçeler çocukların bedeni ve ruhi gelişimleri bakımından ciddi tehlike teşkil etmemektedir. Bu bakımdan çocukların velayetlerinin anne yerine, babaya bırakılması isabetli bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalının bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yukarıda l. bentte gösterilen sebeple reddi ile boşanma hükmünün gerekçesinin değiştirilmesi suretiyle ONANMASINA temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.