Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10957 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 22097 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ :Kocaeli 2.Aile Mahkemesi TARİHİ :3.11.2009NUMARASI :Esas no:2009/24 Karar no:2009/1085Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı kurum, 2828 sayılı yasa gereğince kurumda koruma altına alınmış bulunan 22.2.2003 doğumlu küçük G..'in evlat edinme hizmetinden yararlandırılması için, evlat edinilmesinde ana ve babasının rızasının aranmamasına karar verilmesini istemiştir. (TMK.md.312)Dosyaya alınan nüfus kaydına göre küçük G..'in evlilik içinde doğduğu, ana ve babasının sağ olduğu ve yasal olarak ana ve babasının velayeti altında bulunduğu (TMK.md.335/1), velayetin kaldırılmadığı, davacı kurumun yazısına göre ananın "müebbet hapis cezasına" mahkum olduğu anlaşılmaktadır.Davacı kurum, ana ve babanın küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek bu yasal sebep nedeniyle evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilmesini istediğine göre, dava sonucunda verilecek hüküm, çocuğun haklarına etkili olacağı gibi, doğuracağı sonuçlar bakımından ana ve babanın haklarına da etkili olacaktır. Bu bakımdan davada çocuk üzerinde velayet hakkına sahip ana ve babaya husumetin yöneltilmesi, göstermeleri halinde onların delillerinin de toplanması gerekir. Ne var ki ananın bir yıldan daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olduğu bildirilmiştir. Mahkemece, 7.4.2009 tarihli oturumda ana ve babaya husumetin yönetilmesine karar verilmiş, davacı kurum vekili de ara kararına uygun olarak ana ve babayı davaya dahil ettiklerine dair 26.6.2009 tarihli dilekçeyi vermiştir. Ancak, dava dilekçesi ve duruşma günü ana ve babaya tebliğ edilmemiş, ara kararının gereği yerine getirilmemiştir. Küçüğün annesi Sultan Keskin'in uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkum olduğu bildirildiğine göre, cezayı yerine getiren görevli makamdan, ananın hükümlülüğü sebebiyle kısıtlanıp kısıtlanmadığının sorulup tespiti, vesayet altına alınmış ise buna ilişkin kararın dosyaya alınması ve vasisine tebligat yapılması, vesayet altına alınmamış ise yetkili vesayet makamına duruma bildirmesi için cezayı yerine getiren kurumun uyarılması (TMK.m.407/2) ve vesayet altına alınmasının sağlanması, babanın merkezi adres kayıt sisteminden adresinin araştırılıp tespit edilmesi, dava dilekçesi ve duruşma gününün babaya usulüne uygun olarak tebliği, göstermesi halinde delillerinin toplanması ve tüm delilleri birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.