MAHKEMESİ :Kars Aile MahkemesiTARİHİ :10.07.2013NUMARASI :Esas no: 2012/1 Karar no:2013/264 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından her iki boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve çeyiz eşyası ile ziynet taleplerinin reddi yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise, nafaka, maddi tazminat, ziynet ve çeyiz eşyası taleplerinin reddi ile manevi tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kocanın tüm, davacı-davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, davacı-davalı kadının, barışma girişiminde bulunmak suretiyle davalı-davacı kocadan kaynaklanan kusurları affettiği, davalı-davacı kocanın ise, daha önce açtığı boşanma davasından feragat etmiş olmakla birlikte, bundan sonra davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışlar içine girdiği, böylelikle kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davacı-davalı kadının davasının reddine, davalı-davacı kocanın davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-davacı (koca)'nın eşini “sen kendini güzel mi sanıyorsun" diyerek aşağıladığı, “defol git" diyerek kovduğu, 2009 yılı Eylül ayında kardeşini askere uğurlamak için Kars'a gelen eşine, geri döneceği sırada “gelme” dediği ve bunun üzerine kendisini arayan kayınpederine de “kızını gönderme, istemiyorum, boşanacağım” dediği , öte yandan, davacı-davalı kadına atfedilen güven sarsıcı davranışlar içine girdiği olgusunun ise ispatlanamadığı, zira, kadına atfedilen ve kocanın şikayeti üzerine ceza kovuşturmasına konu olan olayla ilgili olarak gerek kocanın, gerekse üçüncü kişilerin ccza dava dosyası kapsamındaki beyanlarının davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışını kanıtlamaya yeter derecede bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı-davalı kadının eşine barışmayı teklif etmesi, barışma müzakeresi niteliğinde olup, kocadan kaynaklanan kusurların affedildiği ya da hoşgörü ile karşılandığını gösterecek nitelikte de değildir. Kaldı ki, davalı-davacı koca, önceden açtığı boşanma davasından 16.03.2011 tarihinde feragat ettiğine göre, kadından kaynaklandığı iddia edilen önceki olayları da affetmiş sayılır. Tüm bu hale göre taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, davalı-davacı kocanın tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Kusur durumu böyleyken, mahkemece, davacı-davalı kadının tam kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak da davacı-davalı kadının boşanma davasının reddi doğru olmadığı gibi, davalı-davacı (koca)' nın boşanma davasının da bu hatalı gerekçe ile reddi yerine kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-davalı kadın, davalı-davacı koca yanında kaldığını ileri sürdüğü çeyiz eşyalarının iadesini, bunun mümkün olmaması halinde ise bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Davalı-davacı koca bu talebe karşılık olarak çeyiz eşyalarının kargo ile gönderildiğini savunmuştur. Dinlenen davacı-davalı kadın tanıklarının kargo ile yalnızca giyim eşyalarının gönderildiğini beyan etmeleri ve davalı-davacı koca tarafından ibraz edilen kargo izleme internet çıktısında, gönderilen eşyanın koli olduğu, ağırlığının ise toplam 49,950 kg olduğunun belirtilmesi karşısında, davacı-davalı kadının kıyafetler dışındaki çeyiz eşyalarının iade edildiği kabul edilemez. O halde, davacı-davalı kadının kıyafetler dışında kalan çeyiz eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı-davalı kadının boşanma davasının ferilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığana, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden Ferhat'a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatıran Ebru'ya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.