Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10896 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16773 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Karşıyaka 2. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ :27.4.2012NUMARASI :Esas no:2011/567 Karar no:2012/674Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı, tereke malları arasında bulunan aile konutu ve ev eşyası üzerinde miras hakkına mahsuben kendisine oturma ve kullanma hakkı tanınmasını istemiş, mahkemece, eşlerin birlikte yaşadığı (40) parsel sayılı taşınmazdaki (7) nolu bağımsız bölüm üzerinde davacıya oturma hakkı ve ev eşyası üzerinde de kullanma hakkı tanınmasına karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir.Oturma hakkı, intifa hakkının özel bir türü olup, hak sahibine bir binadan veya onun bir bölümünen konut olarak yararlanma yetkisi verir. Bu hak başkasına devredilemez ve hak sahibinin mirasçılarına da geçmez (TMK.m.823/1-2). Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, intifa hakkına ilişkin hükümler oturma hakkına da uygulanır (TMK.m.823/3). İntifa hakkı gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü ile sona erer (TMK.m.797/1). Türk Medeni Kanununun 652'nci maddesi gereğince; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebepler varsa, sağ eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Kanun, aile konutu ve ev eşyası üzerinde, sağ eşe mülkiyet veya bunun yerine intifa ya da oturma hakkının, miras hakkına mahsuben tanınabileceğini hükme bağladığına göre, özgüleme, ister mülkiyet hakkı, isterse bunun yerine intifa veya oturma hakkı tanınması şeklinde olsun, karşılıksız olmayıp, "miras hakkına mahsuben" olacaktır. Bu şekilde özgüleme o malla ilgili paylaşmanın hukuki sonuçlarını hasıl eder ve paylaşma hükmündedir. Başka bir ifade ile özgülemeye karar verilmesi ve bu kararın kesinleşmesiyle o mal üzerindeki birlikte mülkiyet hali sona erer. O halde özgülenmeye esas olan değerin tespitinde taşınmazlar bakımından buna ilişkin hükümler (TMK.m.657-658) uygulanacaktır. Öyleyse özgüleme aile konutu üzerinde oturma hakkı, ev eşyası üzerinde de intifa hakkı tanınması suretiyle olacağına göre, bu hakkın ölümle sona ereceği dikkate alınarak sağ eşin, tahmin edilen kalan yaşam süresine göre oturma hakkının peşin sermaye değerinin bu işlerden anlayan bilirkişi eliyle tespiti, bu değerin davacının taşınmaz ve ev eşyası üzerindeki miras hakkının saptanacak kıymetinden fazla olması halinde, fazlasının, davalılara ivaz olarak ödenmek üzere davacıya nakit olarak depo ettirilmesi, bundan sonra karar verilmesi gerekir. Bu yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların diğer yönlere ilişkin temyiz itarazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi.