Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1081 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14476 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi TARİHİ :08.03.2012 NUMARASI :Esas no:2011/28 Karar no:2012/139Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı koca tarafından tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davacı kocanın açtığı bu davada ihtar tarihinden sonra tarafların yeniden bir araya gelmediği, taraflar arasında gerçekleşen ve davalıya kusur atfedilecek yeni bir olayın varlığının da iddia ve ispat edilmediği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.2-Temyiz sebeplerine hasren yapılan inceleme sonucunda;a-Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK md 174/1-2). Somut olayda davacı kocanın kusuru ispatlanamamış, Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesi koşulları davalı kadın yararına gerçekleşmemiştir. O halde davalı kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal,durumlarına, davalı kadının sürekli ve yeterli gelirinin bulunmasına ve gelirlerinin birbirine eşit olmasına göre davalı kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşullarının gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu yön nazara alınmadan davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/a ve b bentlerinde gösterilen sebeplerle yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat yönlerinden davacı koca yararına BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.