Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1075 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 21095 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ :Ankara 1.Aile Mahkemesi TARİHİ :21.04.2009NUMARASI :Esas no:2008/630 Karar no:2009/506#Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 06.07.2010 gün ve 12000-13543 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacının, manevi tazminatın miktarına ilişkin karar düzeltme isteği yerinde görülmemiştir.2-Davacının manevi tazminatla ilgili davalı yararına yapılan bozma kararına yönelik karar düzeltme isteğine gelince:Mahkemece, “davalının eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve evine bakmadığı sabit görülmüş, boşanmaya yol açan olaylarda bu sebeplerle davalı, davacıya oranla daha ziyade kusurlu kabul edilerek” tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davacı lehine hükümde gösterilen miktarda manevi tazminat takdir edilmiştir. Hüküm; davacı tarafından takdir edilen manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı tarafından da tamamını kapsayacak şekilde temyiz edilmiş; davacının manevi tazminatın miktarına ilişkin temyiz itrazları ile davalının manevi tazminat dışındaki yönlere ilişkin temyiz itirazları reddedilerek, bu yönler Yargıtayca açıkça onanmış, hüküm “davalı kocadan kaynaklanan davacının kişilik haklarına saldırı oluşturan kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığı, bu sebeple davacı yararına manevi tazminata hükmolunamayacağı” gerekçesiyle manevi tazminat yönünden davalı yararına bozulmuştur. Davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davalının eşine şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve birlik görevlerini yerine getirmediği sabit ve bu sebeplerle davalı daha ziyade kusurlu kabul edilerek boşanma kararı verildiğine ve davalının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları reddedilerek boşanma kararı açıkça onandığına göre, davacı yararına davalının gerçekleşen bu eylemlerinden dolayı manevi tazminat takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki ilk incelemede bu husus gözden kaçtığından hüküm, davalı yararına manevi tazminat yönünden bozulmuş olduğundan, davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme isteği haklı ve yerindedir. Öyleyse, davacının manevi tazminatla ilgili bozma kararına ilişkin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin kısmi bozma ve kısmi onamaya dair ilamının, bozmaya ilişkin bölümün kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının davacı yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden de onanmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (2). bentte gösterilen sebeple Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/I-4. maddesi gereğince davacının karar düzelme isteğinin kabulüne, Dairemizin 06.07.2010 tarihli 2009/12000 esas, 2010/13543 karar sayılı ilamının (2.) bendinde gösterilen bozma sebebinin ve sonuç bölümündeki “yukarıda 2. bentte gösterilen nedenle davalı koca yararına bozulmasına” ifadesinin kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının davacı yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden de yukarıda açıklanan sebeple ONANMASINA, davacının manevi tazminatın miktarına ilişkin karar düzeltme isteğinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, 67.20 TL.temyiz başvurma harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,tashihi karar harcının istek halinde yatıran davacıya geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.