Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacılar tarafından 27.5.2002 tarihinde Göynük Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan davada, davalının velayeti altında bulunan oğlu S……. A………'ın evlat edinilmesine izin verilmesinin istendiği, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 308/1. maddesindeki hükme göre evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır.Dosyada mevcut nüfus kayıt örneklerinden, 20.08.1966 doğumlu F…….. Ç…….. ile 27.06.1984 doğumlu evlat edinilmek istenilen S…….. A…….. arasındaki yaş farkının onsekiz yıldan az olduğu anlaşılmaktadır.Yasal şartın oluşmaması nedeniyle davacıların birlikte evlat edinebilmeleri mümkün olmamasına rağmen Türk Medeni Kanununun 308. maddesi hükmüne aykırı olarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Diğer taraftan; Türk Medeni Kanununun 305. maddesinin 1. fıkrasına göre bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.Mahkemece, sözü edilen maddede öngörülen şart gerçekleşmediği halde davanın kabulüne karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 27.09.2004 oybirliğiyle karar verildi.