Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10717 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18246 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı, dava dilekçesinde davalının adresini bildirmemiş, mahkemece 08/04/2014 tarihli celse 1 nolu ara karar ile HMK 140/5 gereği davacıya kesin süre verilmiş, davacı, davalının adresinin mahkemenin bilgisindeki adres ile aynı olduğundan ara kararın gereğinin yerine getirilemediğini belirtmiştir. Davalıya dava dilekçesi Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre 10.01.2014 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Bu şekilde yapılan tebligat usulsüzdür. Sonradan yapılan ön inceleme duruşması tebliği ise aynı kanunun 21/1. maddesine göre yapılmış tahkikat duruşması ise yine 21/2 maddesine göre tebliğ edilmiştir. Dava, davalının yokluğunda görülmüş ve karara bağlanmıştır.Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır (Teb. K. m. 10/1). Adres kayıt sisteminde bulunan adresin bilinen en son adres olarak kabul edilebilmesi için bilinen en son adrese tebligat yapılamamış olması veya bu adresin tebliğe elverişli olmaması halinde mümkündür. Bilinen en son adresin tebliğe elverişli olmadığı anlaşılmadan veya bu adreste tebligat yapılamadığı görülmeden doğrudan adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinde Tebligat Kanunu 21/2 maddesi gereğince tebligatın yapılması; yapılan tebligatı usulsüz kılar (Teb. K. m. 10/2). Bu bakımdan dava dilekçesinin, tebligat zarfında mernis adresi olduğu belirtilmeksizin davalının adresine tebliğ için gönderilmesi, şayet tebligatın yapılamaması halinde Tebligat Kanununun 10/2. maddesi uyarınca sistemdeki adresin bilinen son adres olduğu kabul edilerek buna göre tebligatın çıkarılması, bu şekilde davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeksizin hüküm kurulması hukuki dinlenilme hakkını (HMK m. 27) zedeleyen önemli bir usul hatası olup, bozmayı gerektirmiştirSONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.