Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10715 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10413 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Çivril Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :28.12.2011NUMARASI :Esas no:2010/216 Karar no:2011/697Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı, manevi tazminat, ziynet alacağı ve kişisel ilişki yönünden; davalı koca tarafından ise veleyet yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 16.04.2013 günü duruşmalı temyiz eden davacı N... D... Ve karşı taraf temyiz eden davalı M... D... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalının boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı kanıtlanmış değildir. Öte yandan davalı tanıklarının davacıya kusur olarak izafe ettikleri güven sarsıcı davranışlarda başkalarından duyuma dayalı olup sabit kabul edilemez. Davalının boşanmayı kabul etmesi Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi şartları oluşmadığı müddetçe sonuç doğurmaz (TMK. md. 184/3). Gerçekleşen bu durum karşısında davacının kanıtlanamayan boşanma davasının reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Ancak boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2- Temyiz sebeplerine hasren yapılan incelemeye gelince;a) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.b) Yukarıda birinci bentte açıklandığı gibi tarafların kusuru bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Davalı kocanın manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.c)Velayeti anneye bırakılan müşterek çocuk 2004 doğumlu C... ile baba arasında her hafta Cumartesi günü başlayıp Pazar günü sona eren kişisel ilişki tesisi anneyi eve bağımlı hale getireceği gibi velayet görevini gereği gibi ifasını da engelleyeceğinden baba ile küçük arasında ayın belirli hafta sonları kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b-c bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temiyze konu bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.