Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10667 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 27200 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması-Aile Konutu Üzerindeki İpotek ve Hacizlerin KaldırılmasıTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, ipoteğin fekki ve taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılması talebi hakkında verilen hüküm yönünden; davalı ... ve müdahil banka tarafından, tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhine yönelik verilen karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Hükmü temyiz eden davalı ..., 3.9.2014 tarihli temyiz dilekçesinde temyiz harç ve giderlerinden muafiyete ilişkin adli yardım talebinde bulunmuş, dilekçesi ekinde fakirlik belgesini sunmuştur. Temyiz eden davalı ...'ün kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken yargılama giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun bulunduğu, dilekçe ekinde sunulan fakirlik ilmühaberinden anlaşıldığından, talebinin açıkça dayanaktan yoksun bulunmadığı nazara alınarak, adli yardım talebinin kabulüne, temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyetle sınırlı olmak üzere adli yardımdan yararladırılmasına, temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir.2- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle, taşınmaz üzerine, mülkiyetin davalı ...'e geçmesinden sonra bu kişinin, müdahil bankadan kullandığı kredinin teminatı olmak üzere ipotek tesis edilmiş olup, tesis edilen bu ipoteğin davacı eşin rızasına bağlı işlem olarak kabul edilemeyeceğine göre, davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları ile diğer yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 3- Davalı ... ve müdahilin temyizine gelince; Aile konutu olarak kullanılan dava konusu taşınmazın, davacı eşin açık rızası alınmadan hak sahibi olan koca tarafından 24.4.2006 tarihinde davalı ...'e devredildiği, devralan davalı ...’ün taşınmazın “aile konutu” olduğunu bildiği, devir tarihinden sonra da konutta davacı ve eşinin oturmaya devam ettikleri yapılan soruşturma ve toplanan da ifade edilmiştir. Davacının işlemleri başından beri bildiği, hatta bankadan kredi çekilince ...'ün yanında bulunduğu ve “satıştan” haberdar olduğu toplanan delillerle gerçekleşmiştir. Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüst davranmak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılması hukuk düzenince korunamaz (TMK.m.2). İşlemlerin yukarıda açıklanan şekilde olduğunu baştan beri bilen davacının, lehine ipotek tesis edilmiş olan banka tarafından "ipoteğin paraya çevrilmesi” suretiyle takip başlatılması üzerine, devir işlemine “olur” vermediğini ileri sürmesi ve Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesinin sağladığı haktan yararlanması, aynı Kanunun 2’nci maddesinde yer alan dürüstlük kuralına aykırıdır. Öyleyse davanın reddine karar verilmesi gerekirken, isteğin kabülü doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (3.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli müzaharetden yararlanması sebebiyle başlangıçta temyiz eden ...'den alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz eden ...'den alınmasına, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran bankaya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.