Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10616 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6868 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :Karaburun Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiTARİHİ :10.06.2008 NUMARASI :Esas no:2006/85 Karar no:2008/68Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından her iki dava yönünden, davacı tarafından da katılma yoluyla kusur ve manevi tazminat yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 16.02.2010 tarihinde duruşmalı temyiz eden davalı vekili Av. M.. A.. geldi. Karşı taraf temyiz eden vekili tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Davalı kadının katkı payı alacağı davasına yönelik temyizinin incelenmesinde;Davacı koca davalı kadın adına kayıtlı ... ada.. parsel ve .. ada ..parsel sayılı gayrimenkulleri müşterek edindikleri için yarı oranında bedelini talep etmiştir. Davanın yasal dayanağı Türk Medeni Kanununun 227.maddesidir.Evlilik sona ermeden davanın dinlenilmesi olanağının olmadığı ve tasfiye şartları gerçekleşmediğinden (TMK.md.225/2) bu davanın boşanma davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve boşanma davası sonucuna göre yargılama koşullarının değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2-Tarafların boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalının nafaka isteğinin reddi kararıyla yoksulluk nafakası isteğinin de reddedildiğinin anlaşılmış olmasına göre davacının tüm, davalının ise aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir.b-Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda red ile sonuçlanan ilk boşanma davasını açarak, boşanma nedeni yaratan ve sadakatsiz davranan koca tamamen kusurludur. Davalıya atfedilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. c-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davalı yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK.md.174/2) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1.bentte ve 2.bendin (b) ve (c) alt bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu yönlerin ise yukarıda 2.bendin (a) alt bendinde gösterilen nedenlerle ONANMASINA,duruşma için takdir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.