Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10533 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16260 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Eskişehir 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ :03.05.2012 NUMARASI :Esas no:2011/481 Karar no:2012/147Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı; davalıların mirasbırakanı M... E..'un 04.04.1995 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın, vergi mükellefi olan “B... Et Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti” nin ortağı ve temsilcisi olduğunu, bu şirketin 06.06.2011 tarihi itibarıyla vadesi gelmiş toplam 1.601.855.89 TL vergi borcu bulunduğunu, limited şirket ortağı olan mirasbırakanın şirketin mal varlığından tahsil edilemeyen vergi borcundan dolayı şahsen sorumluluğu bulunduğunu, ancak M... E... mirasçılarının, mirasbırakanın ölümünden on beş yıl geçtikten sonra, “terekesinin borca batık olduğunu” ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine göre “mirasın hükmen reddi” davası açtıklarını, Eskişehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.03.2011 tarihli ve 2010/609 esas, 2011/103 karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, “terekenin borca batık olması sebebiyle mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına” karar verildiğini, kararın temyiz edilmeksizin 09.05.2011 tarihinde kesinleştiğini; oysa, bu yönde tespit kararı alan ve mirası hükmen reddetmiş sayılan mirasçıların, mirasbırakanın ölümünden sonra ona ait 5140, 3163 ve 3164 parsel sayılı taşınmazları 19.08.1996 tarihinde kendi adlarına intikalen tescil ettirip, daha sonra üçüncü kişilere sattıklarını, yapılan bu satışların kamu alacağının tahsilini engellemek amacına yönelik olduğunu, bu durumu mirasın hükmen reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra öğrendiklerini ileri sürerek, hükmen redde ilişkin kararın iptalini istemiştir.Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. (HMK. m. 33) Davacı idare, mirasbırakandan vergi alacaklısı olduğunu, mirasçıların mirasbırakanın ölümünden sonra terekedeki taşınmazları kendi adlarına intikal ettirip üçüncü kişilere sattıklarını, bu suretle tereke malını zimmetlerine geçirdiklerini ileri sürerek, mirasçılar tarafından “hasımlı” olarak açılan dava sonucunda alınan “mirasın hükmen reddine ilişkin kararın iptalini talep ettiğine göre; istek, Türk Medeni Kanununun 617. maddesinde yer alan “reddin iptali” değil, terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin kesinleşmiş kararın yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması niteliğindedir. O halde, taraflarca gösterilen delillerin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 375. maddesinde yer alan yargılamanın iadesi sebepleri çerçevesinde değerlendirilerek, yargılamanın iadesi sebebinin mevcut olup olmadığı saptanıp hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, ortada kesin hüküm bulunduğundan söz edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.