Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10493 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16863 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Davalı-davacı kadın, süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde karşı boşanma davası açmıştır. Karşı boşanma davası, asıl davadan bağımsız niteliktedir. Müstakil dava gibi görülüp, her dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Bu bakımdan, davalı-davacı kadının karşı boşanma davası ile ilgili bir hüküm kurulması gerekirken, bu hususta hüküm tesis edilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davası, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmıştır.Mahkemece; kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine göre boşanmalarına hükmedildiği halde, kararın gerekçesinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle erkeğin davasının kabulüne karar verildiği belirtilerek hüküm fıkrası ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s. HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde, mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.