Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10488 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 17538 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1- Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyet kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 27, HMK m. 297/1-b). Mahkemece; hükümde tarafların doğum tarihi ve yeri, baba ve ana adları, kadının evlenmeden önceki soyadı ile aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri yazılmamıştır. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.2-Dava Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı olarak açılmıştır.Mahkemece; kısa kararda ve kısa karara uygun olarak düzenlenen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesine göre boşanmalarına hükmedildiği halde, kararın gerekçesinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle davanın kabulüne karar verildiği belirtilerek hüküm fıkrası ile hükmün gerekçesi arasında çelişki yaratılmıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (6100 s. HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmektedir. Yanlışlık ancak temyiz/kanun yoluna başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. Tefhim edilen ve duruşma tutanağına geçirilen hüküm sonucu ile gerekçeli karar arasındaki aykırılık diğer yönler incelenmeden tek başına bozma sebebi olur. O halde, mahkemece yapılacak iş, 10.04.1992 tarihli 7 /4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.