Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10446 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14321 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Milas 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :1.2.2011NUMARASI :Esas no:2009/65 Karar no:2011/70Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Mahkemece tanık ücreti ve giderlerinin kesin süre içinde yatırılmadığı gerekçesiyle dinlenen davalı tanıklarının beyanı hükme esas alınmamış ve dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre ise davalı tamamen kusurlu bulunmuştur. Oysa, davalı tanıklarının dinlenmesi için verilen kesin süreler; davetiye gideri ve talimat giderlerini içermediğinden usulüne uygun olmayıp; bu tanıkların beyanlarının da hükme esas alınması gerekir. Her iki tarafın tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davalının birlik görevlerini yerine getirmediği, davacının ise eşine birden fazla şiddet uygulayıp, "şartlarımı kabul etmezse kızınızı alın götürün" diyerek eşini ortak konuttan gönderdiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının, davalıya oranla daha fazla kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Taraflar arasında gerçekleşen olaylar karşısında evliliğin devamında taraflar bakımından bir yarar kalmamıştır. Bu durumda az kusurlu olan davalı kadının boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olup; Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesindeki boşanma koşulları oluştuğundan tarafların boşanmalarına karar verilmiş olması, bu sebeple sonucu itibariyle doğru bulunmuş, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının boşanma hükmünün gerekçesi değiştirilerek (HUMK.md.438/son) reddi gerekmiş, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.2-Yukarıda 1. bentte açıklanan sebeplerle boşanmada davacı ağır kusurlu olduğuna göre boşanma yüzünden mevcut ve beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan davalı yararına tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları ile kusur dereceleri dikkate alınarak uygun miktarda maddi (TMK.md.174/1) ve manevi (TMK.md.174/2) tazminat takdiri gerekirken davalının bu isteklerinin reddedilmesi doğru bulunmamıştır.3-Davalının boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu gerçekleşmediğine ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğuna göre davalı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekirken, bu isteğin reddi de bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası yönünden BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple boşanma kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.