MAHKEMESİ :İstanbul 13. Aile MahkemesiTARİHİ :09.05.2013NUMARASI :Esas no:2011/651 Karar no:2013/288Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından tamamına yönelik olarak, davacı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, velayet ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.05.2014 günü duruşmalı temyiz eden davalı İ.. A.. vekili Av. F. A.geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı M.. A.. ile vekili gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Toplanan delillerden davacı (koca) tarafından dinletilen tanık beyanlarında geçen hadiselerden sonra, 2011 yılı Mayıs ayında davacı tanıkları Mehtap ve Ertan tarafından taraflar barıştırılmış, evlilik birliği devam etmiştir. Bu tarihten önce yaşanan hadiselerin taraflarca affedildiği veya en azında hoşgörü ile karşılandığının kabulü gerekir. Affedilen, hoşgörü ile karşılanan hadiseler boşanma davalarında kusur olarak değerlendirilemez. Ayrıca 02.10.2011 tarihinde davacı (koca)'nın eşine ve müşterek çocuğa yönelik fiziksel şiddet olayı da dava tarihinden sonraki hadiseler olup bu davada hükme esas alınamaz ise de, barışma tarihi ile dava tarihi arasında güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve eşine hakaret eden davacı (koca) tamamen kusurludur. Davalı (kadın)'ın barışma tarihi ile dava tarihi arasında kusurlu davranışlarının varlığı kanıtlanamamıştır.Türk Medeni Kanununun 166. maddesinde, “evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği” hükme bağlanmıştır. Bu hükmü, tamamen kusurlu eşin de dava açabileceği ve yararına boşanma hükmü elde edebileceği biçiminde yorumlamak ve değerlendirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir düşünce, bir kimsenin kendi eylemine ve tamamen kendi kusuruna dayanarak bir hak elde edemeyeceği yönündeki temel hukuk ilkesine aykırı düşer. Gene böyle bir düşünce tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu da ortaya çıkarır. Boşanmayı elde etmek isteyen kişi, karşı tarafın hiçbir kusuru olmadığı halde, evlilik birliğini, kendi kusurlu tutum ve davranışlarıyla temelinden sarsar, sonra da madem ki birlik artık sarsılmış deyip, boşanma doğrultusunda hüküm kurulmasını talep edebilir. Öyle ise Türk Medeni Kanununun 166. maddesine göre boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz yada az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa bir kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa, bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olmaz. Boşanma kararı verilebilmesi için az kusurlu eşin davaya karşı çıkması, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır (TMK md. 166/2).Mevcut olaylara göre evlilik birliğinin, devamı eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı kuşkusuzdur. Ne var ki, bu sonuca ulaşılması tamamen davacının tutum ve davranışlarından kaynaklanmış olup, davalıya yüklenebilecek hiçbir kusur gerçekleşmemiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi doğru bulunmamıştır.SON UÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı (kadın) yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz İtirazlarının incelenmesine yer olmadığına, duruşma için taktir olunan 1.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.