Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10117 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 24777 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet AlacağıTaraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından; velayete ilişkin düzenleme, lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarı ile ziynetlere ilişkin talebin reddi yönünden, davalı-karşı davacı tarafından ise; karşı boşanma davası, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı tarafından açılan karşı boşanma davası da Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayanmaktadır. Davalının daha önce açtığı boşanma davası reddedilmiş, karar 14.09.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak karşı boşanma davasının açıldığı 17.02.2014 tarihine kadar üç yıl geçtiği, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı toplanan delillerle gerçekleştiğine göre, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinin koşulları karşı dava bakımından da oluşmuştur. Yasanın 166/4. maddesine göre boşanma kararı bakımından, kusur bir unsur değildir. Kusur, boşanmanın yan sonuçlarının düzenlenmesinde etkilidir. Başka bir ifade ile, 166/son'da yer alan yasal karineye dayanan bir boşanma davası şartlarının gerçekleşmesi halinde davacı tam kusurlu da olsa kabul edilir. Bu bakımdan davalı tarafından açılan karşı boşanma davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır. Ne var ki, diğer tarafın açtığı boşanma davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü, temyizin şumülü dışında bırakılarak usulen, kesinleştiğine göre, gelinen aşamada karşı davadaki boşanma talebinin esası konusuz hale gelmiştir. Böyle olmakla birlikte, konusuz kalması sebebiyle karşı boşanma davasının esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yarğılama giderlerini ve bunun kapsamında bulunan vekalet ücretini takdir ve tayin etmesi gerekir (HMK.m.331/1). Bu husus nazara alınarak karşı dava ile ilgili yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.3-Davacı-karşı davalının "apartman görevlisi" olarak çalıştığı, ayrıca evlere temizliğe ve bakıcılığa gittiği aylık ortalama 1.100 lira civarında gelirinin bulunduğu yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Diğer tarafın ise mevsimlik işçi olduğu, çalıştığı dönemde aylık 1.500 lira ücret gelirinin olduğu yapılan araştırma ile tespit edilmiştir. Gerçekleşen bu duruma göre, davacı-karşı davalının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği kabul edilemez. İsteğin reddi gerekirken davacı-karşı davalı yararına yoksulluk nafakasına hükmolunması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yakarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ...'e yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran İrfan'a geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.