MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) MahkemesiDAVA TÜRÜ : Karşılıklı BoşanmaTaraflar arasındaki "boşanma" ve davalı tarafından açılan "karşı boşanma" davasınınn yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı tarafından, kusur belirlemesi, velayete ilişkin düzenleme ve davacı-karşı davalı yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Mahkemece, tarafların müşterek çocuğu 23.08.2000 doğumlu ...’nun velayeti davacı-karşı davalıya bırakılmıştır. Bu çocuğun, mutat meskeninin bulunduğu ...’da o ülke makamları tarafından ebeveynlerinden alınıp, ... Kurumunun koruması altına alındığı anlaşılmaktadır. ... mahkemesince verilen ve burada tanınan boşanma kararında ortak çocuğun velayetine ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. ...’nın da “taraf” olduğu 5 Ekim 1961 tarihli “Küçüklerin Korunması Konusunda Makamların Yetkisine ve Uygulanacak Kanuna Dair Lahey Sözleşmesi” de, küçüğün mutat meskeninin bulunduğu Devlet makamları tarafından alınmış olan, şahsını ve mallarını korumaya yönelik tedbirlerin, akit Devletlerce tanınacağı, bu makamlara önceden haber verilmeden, diğer bir akit Devlette bu tedbirlerin kaldırılamayacağı veya yerlerine yenilerinin konulamayacağı (Söz. md.5/2) öngörülmüştür. Küçüğün ana ve babası arasındaki evlilik bağının boşanma ile sona ermesine ... Mahkemelerince karar verilmiş olduğuna göre, anılan sözleşmeye Türkiye’nin koyduğu çekince bu halde geçerli değildir. O halde, ... makamlarına haber verilmeden, orada alınmış olan, çocuğun şahsının ve mallarının korunmasına yönelik tedbiri hükümsüz kılacak şekilde düzenleme yapılması, sözü edilen sözleşme hükümlerine aykırıdır. Öyleyse, sözü dilen sözleşme hükümlerinin gerektirdiği yönde gerekli işlem ve araştırma yapılarak, sonucuna göre velayetin düzenlenmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.