Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10102 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 9728 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ :İzmir 9.Aile MahkemesiTARİHİ :19.10.2005NUMARASI :451-955DAVA TÜRÜ :BoşanmaTaraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur oranı, velayet, kişisel ilişki süresi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davalı tanıklarının, davacının hakaretine yönelik sözleri davadan sonraki döneme ait olup bu davada kusur tespitinde dikkate alınması doğru değildir. Boşanmaya neden olan olaylarda sadakatsiz davranışlarda bulunup karısını tartaklayan davalı tam kusurludur.* Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak * davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen * davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. 4 BK. 42,43,44,49) dikkate alınarak * davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.4-Velayeti babaya verilen müşterek çocuk A. ile davacı arasında düzenlenen kişisel ilişki süresi azdır. Gece yatılı kalacak şekilde daha geniş düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Temyiz olunan kararın 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, diğer yönlerin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.