Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 97 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6178 - Esas Yıl 2016





6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçundan sanık ...'in, anılan Kanunun 15/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1, 50/1-a. maddeleri uyarınca 180 gün ve 25 gün adli para cezaları ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanunun 52/2. maddesi gereğince cezaların toplanarak 205 gün karşılığı cezasının günlüğü 20.00 Türk lirasından 4.100.00 Türk lirası adlî para cezasına çevrilmesine dair Kargı Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2015 tarihli ve 2014/64 esas, 2015/186 sayılı Kararı ile anılan kararın kesinleşmesini müteakip, Kargı Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan hapis cezasından çevrilen adli para cezası ile doğrudan verilen adli para cezasının toplanarak infazının ne şekilde yapılacağına ilişkin tereddüdün giderilmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 01/12/2015 tarihli ve 2014/64 esas, 2015/186 sayılı ek Kararı ile ilgili olarak;Kargı Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2014/64 esas, 2015/186 sayılı ek Kararı yönünden yapılan incelemede;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98. ve 101. maddeleri gereğince cezaların infaz aşamasında oluşan duraksamanın hükmü veren Mahkemece verilecek ek karar ile giderilebileceği gözetilmeden Kargı Cumhuriyet Başsavcılığının 27/11/2015 tarihli talebinin kabul edilerek infazda oluşan duraksamanın giderilmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesinde,Kargı Asliye Ceza Mahkemesinin 01/10/2015 tarihli ve 2014/64 esas, 2015/186 sayılı Kararı yönünden yapılan incelemede;1- Kargı Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07/06/2012 tarihli karar ile sanığın 6136 sayılı Ateşli Silâhlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 15/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 62. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 20 gün adli para cezası karşılığı 3.400.00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, verilen bu kararın sadece sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine bozulmasının ardından yeniden kurulan hükümde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın dikkate alınması gerektiğinin gözetilmemesinde,2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda para cezalarının içtimasının düzenlenmediği gibi doğrudan verilen adli para cezası ile hapisten çevrilen para cezalarının infaz rejiminin farklı olduğu gözetilmeden hapisten çevrilen 180 gün karşılığı adli para cezası ile doğrudan verilen 25 gün karşılığı adli para cezasının toplanarak yazılı şekilde karar verilmesinde,İsabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 02/11/2016 gün ve 94660652-105-19-15471-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;TÜRK MİLLETİ ADINAKanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Kargı Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2014/64 esas, 2015/186 sayılı ek Kararı ile 01/10/2015 tarihli ve 2014/64 esas, 2015/186 sayılı Kararının 5271 sayılı CMK'nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.