Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9381 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 1792 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 1 - 2011/27004MAHKEMESİ : Söke 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 11/09/2008, 2006/221 (E) ve 2008/204 (K)SUÇ : Kasten yaralamaya teşebbüs, öz oğlunu olası kastla yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Levent'in oğlu mağdur Mustafa'yı yaralama ve mağdure Fatma'yı yaralamaya teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, tahrike ilişen cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1-Sanık Levent'in mağdur Mustafa'yı olası kastla yaşamsal tehlike geçirecek ve vücutta kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı olayda; 5237 sayılı TCK.nun 44. maddesi gereğince eylem nedeniyle oluşan birden fazla neticesi sebebiyle ağırlaşan yaralamada sanığın, en ağır netice doğuran artırım nedeninden sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle, hakkında 87/1-d maddesinin uygulanması halinde ayrıca 87/3 madde nedeniyle artırım yapılamayacağı gözetilerek, lehe ve aleyhe Kanun karşılaştırmasının "TCK'nun 86/1/3-e,87/1-d-son" maddeleri ile 5560 sayılı Yasanın 87/3 maddesinin 4.maddesiyle değiştirilmeden önceki haline göre Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde uygulamalı olarak yapılması gerekirken yazılı şekilde yanlış karşılaştırma ve uygulama ile hüküm kurulması, 2-Sanık Levent'in mağdure Fatma'yı yaralamaya teşebbüs suçuyla ilgili TCK.nun 35/2 maddesi uygulamasından önce temel cezanın TCK.nun 86/2 maddesi uyarınca takdiri gerekirken yazılı şekilde TCK.nun 86/1 maddesi gereğince belirlenerek fazla ceza tayini, Kabule göre de; 3-Sanığın, olası kastla yaralama eylemini beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaki üç yaşındaki öz oğluna karşı işlemiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkındaki lehe kanun karşılaştırması sırasında TCK.nun 86/3-a-b maddelerinin de tatbiki gerektiğinin düşünülmemesi, 4-Hüküm fıkrasında TCK.nun 86/1 maddesi uyarınca belirlenen hapis cezasının yıl olarak gösterilmesi gerekirken sadece (1) yazılarak hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık Levent müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), hükümler aleyhine temyiz istemi bulunmadığından, CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkının korunmasına, 12/12/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.