Bayram'ı kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanık Mehmet'in yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Niğde Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 12.06.2006 gün ve 13/226 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcı I iğ ı'ndan tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin teşdiden ceza verilmemesi gerektiğine ve tahrikin ağır derecede olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,Ancak,1) Oluşa, dosya içeriğine ve görgü tanıklarının anlatımlarına göre, sanık ile mağdurun olay gecesi gittikleri düğün evinde beraber yemek yiyip alkol aldıkları, evden ayrılma sırasında mağdurun yanlışlıkla sanığın ayakkabısını giymesi ile çıkan tartışmada, mağdurla küfürleşmelerinin tahriki altında kalan sanığın, aynı gece mağdurun istirahate çekildiği eve gelerek, yer yatağında yatan mağdura "kanını içeceğim" diye bağırarak, doğrudan göğüs bölgesine göğüse nafiz olacak şekilde bıçakla vurduğu, evde bulunan tanıklarca engellenmesi nedeniyle sanığın eylemini sürdüremediği, hayati tehlike geçiren mağdurun tıbbi müdahale sonucu ölümden kurtulduğu, öldürme kastının söze ve eyleme bağlı olarak ortaya çıktığı anlaşıldığı halde öldürmeye teşebbüs suçu yerine yaralama suçundan yazılı şekilde karar verilmesi;2) Kabul ve uygulamaya göre de,A) 5237 sayılı TCK kapsamında yaşamsal tehlike doğuracak şekilde silahla yaralama suçlarından ceza tertip edilirken, denetime olanak verecek şekilde, öncelikle Kanun'un 86/1. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi, temel cezanın suçun silahla işlenmesi nedeniyle 86/3-e maddesi gereğince artırılması, daha sonra yaralama fiilinin, mağdurun yaşamını tehlikeye sokması nedeniyle de cezanın 87/1-d maddesi uyarınca artırılması, bu miktarın 5 yıldan az olması halinde aynı Kanun'un 87/1-son maddesi uyarınca beş yıla yükseltilmesi, beş yılı geçmesi halinde bu cezanın tayin edilmesi, daha sonraki indirim nedenlerinin sözü edilen 5 yıl ya da 5 yılı aşan miktarlar üzerinden yapılması gerektiği düşünülmeden, 87/1-d maddesi uyarınca doğrudan 6 yıl hapse karar verilmesi ve indirimlerin bu miktar üzerinden yapılması,B) Hükme esas teşkil eden kısa kararda, temel cezanın 5237 sayılı TCK'nın 87/l-d" maddesi ile tayin olunduğu yazılı olduğu halde, gerekçeli kararda uygulama maddesi olarak aynı Kanun'un "81/1-d" maddesi gösterilerek hükmün karıştırılması,Yasaya aykırı, sanık müdafıinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK'nın 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.