Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8748 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3256 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 1 - 2011/353147MAHKEMESİ : Yalvaç Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 03/06/2011, 2008/98 (E) ve 2011/28 (K)SUÇ : Eşini öldürme TÜRK MİLLETİ ADINA Oluşa, dosya içeriğine ve bir kısım tanık anlatımlarına göre; sanığın zaman zaman eşine şiddet uyguladığı, olay günü de, saat: 01.00 sıralarında sağlık ocağına şuuru kapalı olarak götürdüğü, yapılan ilk muayenesinde omuzlarda, kafada, sırtta, kollarda, karında, bacak ve kalçalarında eski ve yeni morluklar, kafada şişlik ve kanama saptanan maktulün yaşamsal tehlike kaydıyla Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine saat: 01.45 sıralarında sevk edildiği, burada Acil Serviste yapılan muayenesinde, yine bilincinin kapalı olduğu, vücudunda yaygın ekimozların olduğu, çekilen beyin BT'de sağ frontalde, sağ temporalde ve sağ temporoparietalde en kalın yerinde yaklaşık 2 cm. olan yaygın intraserebral kanama ile uyumlu görünüm, SAK ve minimal ödem, sağdan sola şift saptandığı, operasnona alındığı, sağ parietal bölgede fraktür hattı görüldüğü ve buna göre, yoğun bakım ünitesinde tedaviye devam edildiği sırada, 13.09.2008 tarihinde öldüğü, sanığın savunmalarında saat 23.00 sıralarında eşinin tuvalete gittiğini, bir süre sonra "ah" diye bir ses duyması üzerine gidip baktığında maktulün tuvaletin giriş kapısı önündeki koridorda sırt üstü bilinci kapalı şekilde yattığını, başının sol tarafından kan geldiğini, maktulün düşerek kafasını kapı eşiğine çarptığını düşündüğünü, tutup salona çektiğini ve burada ayılması için yüzüne tokat vurup, su döktüğünü, maktulün ayıldığını, bir süre kendisiyle konuştuğunu, dinlendiğini, daha sonra tekrar kendinden geçtiğini, kustuğunu, kanamanın devam ettiğini, bir süre evde sağlık karnesi aradığını, bu şekilde eşiyle evde yaklaşık 45-50 dakika vakit harcadıktan sonra aracıyla sağlık ocağına götürdüğünü, oradan da sevk yapıldığını, Ispartadaki hastaneye ulaştıklarında eşine sağlık karnesinin yerini sorduğunu, onun da babası evinde olduğunu söylediğini, eşinin kalp ve tansiyon hastası olduğunu, sürekli kan inceltici ilaç kullandığını, kesinlikle maktule karşı şiddet uygulamadığını ifade etmesi karşısında, dosyanın ve maktulün tüm tedavi evraklarının Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderilerek, savunmada belirtildiği şekilde bilinci yerinde olmayan bir kişinin çırpınarak raporlardaki gibi kendisini yaralaması ve bu halde iken kendine gelip konuşmasının mümkün olup olmadığı hususlarında rapor alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik kovuşturmayla yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 27.11 201 gününde oybirliğiyle karar verildi.