Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8735 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 779 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/2008/236053MAHKEMESİ :OSMANİYE İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :09/05/2008 -56/67SUÇ :kasten öldürmeye teşebbüs M.. E..'yi kasten öldürmeye teşebbüsten sanık M.. Y..'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (OSMANİYE) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 09/05/2008 gün ve 56/67 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık M.. Y..’ın kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin eksik incelemeye, suç vasfına, bilirkişi raporlarının yeterli olmadığına, mağdurun kız kardeşinin soruşturma aşamasında alınan ifadesine itibar edilemeyeceğine, müdahil vekilinin eksik incelemeye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1) Mağdurun olay tarihinden yaklaşık bir yıl kadar önce sanığın kız kardeşini rızasıyla kaçırarak onunla evlendiği, bu kaçırma olayı nedeniyle iki aile arasında anlaşmazlık bulunduğu, olay günü sanığın sevk ve idaresindeki traktörle seyir halinde iken önünde kendisi ile aynı istikamette motosikletle seyreden mağduru görünce, motosiklete arkadan yaklaşarak kasten çarptığı, bu çarpmanın etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybeden mağdurun, motosikletle şarampole yuvarlanarak, kafa travmasına bağlı subaraknoid kanamaya ve beyin ödemine, yaşamsal tehlike geçirmesine, bitkisel hayata girmesine neden olacak şekilde yaralandığı olayda; Kasten yaralamanın kişinin bitkisel hayata girmesine neden olması ve bu suçun silahla işlenmesi halinde öngörülen hapis cezasının sekiz yıldan az olamayacağı; olayımızda olduğu gibi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 86/1.maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren nedenlerin bulunması halinde bu cezanın üst sınırının on iki yıl on sekiz aya kadar ulaşabileceği (TCY’nın 86/1,86/3-e,87/2-a,87/2-son); on iki Yıl on sekiz ay hapis cezasının, kasten yaralama suçları için öngörülen cezanın üst sınırı olduğu, anılan sekiz yıl hapis cezasının bu cezanın yarısından (altı yıl dokuz aydan) fazla olduğu; kasten insan öldürmeye teşebbüs suçu için öngörülen cezanın, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası olduğu (TCY’nın 35/2); Anılan suçlar arasında hiyerarşik bir denge (önem sırası, daha ağır bir ceza ile cezalandırmayı gerektirme hali) bulunduğu; uygulamada birliğin sağlanması için, bu dengenin korunması gerektiği, 35.maddenin uygulanmasında esas alınması gereken tek “ölçüt” ün “meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı” olduğu; 35.madde uyarınca cezanın alt ve üst sınırlar arasında belirlenmesinde yargıca takdir hakkı tanınmış ise de, takdirde yanılgı bulunup bulunmadığını denetlemenin, uygulamada birliği sağlamakla görevli Yargıtay’a ait olduğu; "Tehlike" sözcüğünün, büyük bir zarara yada yok olmaya yol açabilecek bir durum yada şey olarak, "zarar" sözcüğünün, bir şeyin, bir olayın yol açtığı kötü sonuç olarak, “hayati tehlike” kavramının yaralama ile başlayan ve ölüme yol açabilen, tedavi ile düzelse bile kişiyi ölüme yaklaştırmış olan tablo olarak tanımlandığı konuları göz önünde tutularak somut olaya bakıldığında; 35.madde uyarınca, meydana gelen zararın ağırlığına göre, cezanın üst sınırdan tayini gerektiği anlaşıldığı halde, on iki yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini, 2) Sanığın nüfus kaydına uygun olmayan adli sicil kaydı ile yetinilerek hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 30/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.