Kardeşi Mustafa'yı öldürmeye tam derecede teşebbüsten sanık İshak'ın yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ilişkin (Muğla İkinci Ağır Ceza Mahkemesi)'nden verilen 09.03.2006 gün ve 120/58 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi.Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle kısmen kabul kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanığın ceza miktarına ve hükmolunan cezanın paraya çevrilerek ertelenmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;Ancak;1- Oluşa ve dosya içeriğine göre;Sanığın bıçakla mağdura altı kez vurması sonucu darbelerden ikisinin batına nafiz olup hayatını tehlikeye soktuğu ve en az birisinin karaciğer yaralanmasına neden olduğu olayda;Hedef alınan vücut bölgeleri, suçta kullanılan aletin özelliği, yara sayısı ve nitelikleri dikkate alındığında sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine yazılı şekilde yaralama suçundan karar verilmesi,2- Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 86. maddesinin 3. fıkrasında belirtilen kasten yaralama suçunun nitelikli hallerinin bir bütün olarak sayıldığı ve her bir bentten dolayı ayrı ayrı artırım yapılacağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, birden fazla nitelikli halin bir olayda birleşmesi durumunda mahkemenin 5237 sayılı TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezayı tayin ederken bu hususu gözönünde bulundurabileceği dikkate alınarak, sanığın kardeşine karşı işlediği silahla kasten yaralama suçundan, bir kez artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde iki kez artırım yapılarak fazla ceza tayini,Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK'nın 326. maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 20.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.