Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 847 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2892 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Kasten öldürme, hırsızlıkHÜKÜM : TCK.nun 81, 53. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası, TCK.nun 142/2-a, 53. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezası. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...'ın, öldürme suçu ile maktulün para ve cep telefonunu alma eyleminin sübutu kabul, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemede meşru savunma koşullarının varlığına, haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine, suç vasfına, Cumhuriyet Savcısının sanığın eziyet çektirerek öldürme suçundan cezalandırılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;Ancak;1-) Dosya içeriğine ve mevcut delillere göre; Kırkağaç ilçesinde askerlik hizmetini yapmakta olan sanığın 31.07.2013 tarihinde gece vakti birliğinden firar ettiği, olay günü bıçak satın alan sanığın akşam saatlerinde pazar yerine giderek tezgahını toplamakta olan maktule yardım etme bahanesiyle yaklaştığı, askerden firar ettiğini, annesinin hasta olduğunu söyleyip, kendisinden para istediği ancak maktulün kabul etmediği, maktulün tezgahını topladıktan sonra ... ilçesine gideceğini öğrenince bu kez kendisini de ...'ya kadar götürmesini istediği, maktulün kabul etmesi üzerine birlikte maktule ait araca binerek yola çıktıkları, yolda yine maktulden para istediği, maktulün kabul etmemesi üzerine maktulü etkisiz hale getirip parasını almak amacıyla yanında bulunan bıçağı çekerek maktüle toplam 27 bıçak darbesi vurarak öldürdükten sonra maktulün pantolon cebinde bulunan para ile cep telefonunu aldığı, maktulü şöför koltuğundan arka koltuğa doğru çekip, üzerini araçta bulunan kilimle örtükten sonra aracın direksiyonuna geçerek araçla gittiği sırada ihbar üzerine takip sonucu yakalandığı olayda; sanığın eyleminin yağma suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürme ve yağma suçlarını oluşturduğu ve bu suçlardan cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin olaya ve oluşa uygun düşmeyen, daha az ceza almaya yönelik aşamalarda geliştirdiği çelişkili savunmasına itibar edilerek yazılı şekilde kasten öldürme ve hırsızlık suçundan hüküm kurulması,2-) 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13.maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,Yasaya aykırı ve sanık müdafii ile Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık hakkında kurulan ve ceza miktarı itibariyle kısmen re'sen de temyize tabi bulunan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, hırsızlık suçundan kurulan hüküm aleyhe temyiz edilmediğinden, yağma suçundan hüküm kurulduğu sırada CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 29/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.