Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8394 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5659 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 1 - 2011/123573MAHKEMESİ : İstanbul 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 13/12/2010, 2008/383 (E) ve 2010/490 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Tahsin'in mağdur Akın'a yönelik eylemin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak, Oluşa ve dosya kapsamına göre; mağdur Akın'ın kız arkadaşıyla birlikte yürüdükleri sırada yanlarından geçen sanığın, mağdur ve arkadaşına bakması daha sonra da yanına gelerek "ne bakıyorsun lan mal mal" demesi üzerine tartışma çıktığı, sanığın bıçak çıkarttığını gören mağdurun, vaki saldırıyı önlemek için sanığa kafa atarak yumrukla vurduğu, sanığın da mağdura biri batına nafiz, diğeri göğüs bölgesine olmak üzere iki bıçak darbesi vurması sonucu mağdurun karaciğer yaralanmasına ve yaşamsal tehlike geçirmesine sebebiyet verdiği ve olay yerine gelen güvenlik görevlisi tanık Ramazan'ın müdahalesiyle eylemini tamalayamadan olay yerinden kaçtığı olayda; a-Hedef alınan bölge, yaralamanın yeri ve niteliği ile engel halin varlığı hususları birlikte dikkate alındığında sanığın ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde sanığın kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması, b-Mağdurdan gelen haksız tahrik oluşturan söz ve davranışı bulunmadığı halde, dosya içeriğine uygun düşmeyecek gerekçe ile haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayini, c-Kabule göre de; sanık Tahsin hakkında uygulama yapılırken, cezanın önce TCK.nun 87/1-d maddesi gereğince 2 yıl 12 ay hapis olarak belirlendikten sonra TCK.nun 87/1-son maddesi gereğince 5 yıla çıkarılması gerekirken, TCK.nun 87/1-d maddesi gereğince doğrudan 5 yıl hapis cezası belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sanık hakkında kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 19/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.