Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8390 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6090 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/2009/140495MAHKEMESİ :KARABÜK Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :03/02/2009 - 98/46SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs H.. Y..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık M.. Y..'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (KARABÜK) Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 03/02/2009 gün ve 98/46 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1) 23/05/2007 olan suç tarihinin karar başlığında 29/05/2007 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir. 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Musa'nın, öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı ile tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebebin derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç niteliğine vesaireye, katılan vekilinin tahrikin bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanığın, av tüfeğiyle mağdur-katılan Hüseyin'e ateş ederek, sağ dirsek altından cilt ve kas doku kaybına sebebiyet verecek şekilde yaraladığı, yaralanma sonucu Hüseyin'in hayati tehlike geçirmeden, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı olayda; teşebbüs nedeni ile 9 ila 15 yıl arasında ceza öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayin edilmesi gerekirken, hiç isabet bulunmayan durumlarda uygulanabilecek şekilde 9 yıl hapis cezası tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 26/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.