Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8317 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5430 - Esas Yıl 2008





TEBLİĞNAME : 1-B/2008/59336MAHKEMESİ :MERSİN Üçüncü Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :31/12/2007 - 360/466SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs M.. G..'i kasten öldürmeye teşebbüsten sanık Ş.. E..'ün yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (MERSİN) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 31/12/2007 gün ve 360/466 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; kararda açıklanan nedenle duruşmasız olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1) Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına göre, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK.nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde, bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru müdafaa koşullarının varlığına, ceza miktarına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a) Sanığın bıçakla mağduru, sol orta aksillar hat 4.interkostal aralık, sol üst kol lomber vertebra, sol orta aksillar hat 6.interkostal aralık bölgesinden yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yarladığı, darbelerden sadece sol orta aksillar hat 6.interkostal aralık bölgesindeki darbenin toraksa ve batına nafiz olup, diğer darbelerin basit tıbbi müdahale ile giderelebilecek nitelikte olduğu olayda; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK.nun 35. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak, makul bir ceza yerine 14 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, b) Mağdur Muhammet'in 22.05.1993 doğumlu olup, suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük ve 5237 sayılı TCK.nun 6/l-b maddesine göre çocuk olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 82/l-e maddesi ile temel cezanın belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin aynı Kanunun 81/1.maddesi esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sanık hakkında kurulan hükme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığından CMUK.nun 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 23/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.