TEBLİĞNAME : 1-B/08/195120MAHKEMESİ :ADANA Üçüncü Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :21/04/2008 -343/153SUÇ :Kasten insan öldürmek F.. K..'ı kasten öldürmekten sanık H.. G..'in yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (ADANA) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 21/04/2008 gün ve 343/153 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Müdahilin süresinden sonra bulunduğu temyiz isteminin, CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2-Kabule göre, 07.09.1990 doğumlu, TCK.nun 6/1-b kapsamında hukuken “çocuk” olan sanığın suç tarihinde 17 yaşını bitirdiği anlaşılmakla, yaş küçüklüğü nedeniyle, 12 ila 15 yıl aralığında hapis cezası öngören TCK.nun 31/3. maddesinin uygulanması sırasında, sanığın yaşı dikkate alınarak, üst sınıra yakın bir ceza yerine, yazılı biçimde 13 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. 3-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın “kasten öldürme” suçunun sübutu kabul, eleştiri nedeni saklı kalmak kaydıyla cezayı azaltıcı yaş küçüklüğü ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin haksız tahrik hükmünün uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak, Dosya kapsamına göre, maktulün yeğeni tanık Cumali'nin,sanık Halil İbrahim'in kardeşi Mahmut'u bıçakla yaralaması sebebiyle, sanığın Cumali'yi aradığı, Cumali'yi bulamaması üzerine, o sırada olay yerinde bulunan Cumali'nin dayısı maktul Ferdi'nin yanına yaklaşarak, aralarında herhangi bir tartışma ya da kavga olmadan, maktulün sağ uyluğunun dize yakın bölgesine bıçakla bir kez vurup kaçtığı, maktulün femoral arter kesilmesi sonucu meydana gelen dış kanama sonucu öldüğü olayda, Sanığın, mağdurun hayati bölgelerini hedef almaması, darbe sayısı, maktulün ölümüne sebep olan yaranın niteliği, engel olmadığı halde eylemin sürdürülmemesi dikkate alındığında, sanığın öldürme kastı ile hareket ettiğini gösteren kesin ve inandırıcı kanıtların bulunmadığı anlaşıldığı halde, “kasten yaralama sonucu ölüme neden olmak” suçundan 5237 sayılı TCK.nun 87/4-2 cümle gereğince cezalandırılması yerine, suçun niteliğinde hataya düşülerek, yazılı biçimde “kasten öldürme” suçundan hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, hükmün, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 21/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.