TEBLİĞNAME : 1-B/2010/6813MAHKEMESİ :BAKIRKÖY Sekizinci Ağır Ceza MahkemesiTARİH VE NO :05/06/2009 - 64/168 SUÇ :Kasten öldürmeye teşebbüs Muhammet ,kasten öldürmeye teşebbüsten sanık H.. T..'ın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (BAKIRKÖY) Sekizinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05/06/2009 gün ve 64/168 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Hurşit Burak'ın suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunmaya yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa, dosyadaki delillere ve Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 15.01.2007 tarihli rapor içeriğine göre, mağdura ait kuruyemişçi dükkanının önünde sanık ve arkadaşlarının oturdukları sırada, mağdurun, sanıktan dükkanın önünü açmalarını istemesi üzerine, sanık ile mağdur arasında çıkan tartışma ve akabinde çıkan kavga sırasında, karşılıklı iti??tikleri, sanığın bıçakla mağdura bir kez göğüs bölgesinden vurarak, pnömotoraks meydana getirip, yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaraladığı ve eylemine kendiliğinden son vererek kaçtığı olayda; a-) Eylemin kavga ortamında gerçekleştirilmesi, taraflar arasında öldürmeyi gerektiren bir neden bulunmaması, engel olmadığı halde eylemin sürdürülmemesi, özellikle hayati bölgelerin hedef alındığını gösterir kanıt bulunmaması karşısında, öldürme kastıyla hareket edildiğini gösterir, her türlü kuşkudan uzak kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, nitelikli kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suçun niteliğinde hataya düşülerek öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması, b-) Sanığın, kimin tarafından çıkartıldığı belli olmayan kavga sırasında eylemini gerçekleştirdiği ve sanığın tartışma sırasında mağdurun yumruk vurması üzerine itişip kakışma olduğunu belirtmesi karşısında, tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışmasız bırakılması, c-) Kabule göre de; teşebbüs uygulaması sırasında 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK'nun 35. maddesi uyarınca meydana gelen zararın ağırlığına göre, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine alt sınırdan ceza tayin edilmesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün bu nedenlerle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 22/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.