Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8212 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 9480 - Esas Yıl 2008





TEBLİĞNAME : 1-B/08/192732MAHKEMESİ :KONYA Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :25.03.2008 - 268/101SUÇ :Kasten insan öldürmek ve hırsızlık, işbu suça iştirak A.. K..'yı kasten öldürmekten ve hırsızlıktan sanık Y.. A.., işbu suça iştirakten sanık G.. A..'in yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine ilişkin (KONYA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 25.03.2008 gün ve 268/101 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanıklar müdafiileri ve müdahil vekili taraflarından istenilmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Müdafiinin yokluğunda ancak sanık Gökhan’ın yüzüne karşı 25.03.2008 tarihinde tefhim edilen kararı, yokluğunda karar verilen sanık müdafii tarafından 21.04.2008 tarihli dilekçe ile temyiz edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK.nun 34/2 maddesi uyarınca hükümde başvurulabilecek kanun yolunun mercii ve şekli belirtilmediğinden, sanık Gökhan müdafiinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek, tebliğnamenin süresinden sonra olan temyiz isteminin CMUK 317 maddesi uyarınca reddine dair düşüncesine iştirak edilmemiştir. 2- Sanıklar müdafileri ile katılan vekilinin temyiz istemleri yönünden; a) Sanık Yasin’in suçları yönünde; Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın öldürme ve hırsızlık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde hırsızlık suçunun niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Yasin müdafiinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Sanık Yasin’in 1.08.2007 tarihli Emniyetteki ifadesinde “maktul A.. K.. isimli şahsı Karaman ....köyünden arkadaşı Mustafa vasıtasıyla tanıdığını, olaydan 4 ay kadar önce Mustafa’nın internet üzerinden maktule ait gardelen@hotmail.com isimli msn adresini verdiğini, maktulün eşcinsel olduğunu, Konya tarafına yolu düşerse maktulle görüşmesini söylediğini, maktulün mail adresini bilgisayarına kaydettiğini ve maktul ile çetleşmeye başladıklarını, sanık Gökhan’ın da 18.08.2007 tarihli emniyetteki ifadesinde “maktulün, Yasin’in Mersin’de bulunan bir arkadaşıyla msn ile çetleştikten sonra kendisini Konya’ya davet etmesi, bu kişinin de maktulün yanına Konya’ya gelmesinden sonra maktulün bu kişiyi becerdiğini, bu kişinin Mersin’e geri gittiğinde Yasin’e mail atarak “maktulün kendisini becerdiğini ölümünden bu şahsın sorumlu olduğunu” belirttiği, Yasin’in de bu olay üzerine maktul Abdullah’ı kesmek için Konya’ya geldiğini, olayın bu sebepten kaynaklanmış olduğunu beyan etmesi karşısında; Sanık Yasin’in savunmasında ismi geçen Karaman Merkez Lale köyünden Mustafa diye bahsettiği kişinin açık kimliğinin ve nerede oturduğunun sanıktan sorulup tespit edilmesinden sonra bu şahsın tanık sıfatıyla dinlenerek olay ile ilgili bilgi ve görgüsünün tespit edilmesi, ayrıca sanık Gökhan’ın savunmasında bahsettiği olayda maktul tarafından kendisine karşı cinsel saldırı eyleminin gerçekleştirildiği iddia olunan şahsın kim olduğu sanıklardan sorularak, bu şahsın tanık sıfatıyla dinlendikten sonra sanıkların hukuki durumları değerlendirilerek suçun nitelendirilmesi gerektiği düşünülmeksizin eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Sanık Gökhan’ın öldürmeye yardım suçu yönünden; CMK.nun 188/1 maddesi uyarınca duruşmaya gelmeyen sanık müdafiinin duruşmada hazır bulunarak görevini yapmaya zorlanması,katılmadığı oturumlardaki bilgi, belge ve işlemlere karşı savunma yapmaya davet edilmesi, gerektiğinde CMK.nun 150/3 maddesi uyarınca zorunlu bir müdafii görevlendirilmesi yoluna gidilerek savunmada oluşan boşluk ve kısıtlılığın giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Usule aykırı ve sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle sanıklar hakkında öldürme, öldürmeye yardım suçlarından kurulan hükümlerin bu nedenle, hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin irtibat nedeniyle tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçe ile BOZULMASINA, 20.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.