Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 809 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6716 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 1 - 2009/142249MAHKEMESİ : Mardin 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 09/04/2009, 2006/215 (E) ve 2009/81 (K)SUÇ : Taksirle yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Katılan vekilinin, yüze karşı 09.04.2009 tarihinde tefhim olunan hükme yönelik yasal süreden sonra 15.05.2009 tarihinde yapılmış temyiz talebinin CMUK.nun 310- 317.maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Mehmet'in suçunun sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sübuta, ceza miktarına, TCK.nun 50, 51 ve 62. maddelerinin uygulanması, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanığın savunmasında "... mağdurun silah ile oynarken kaza ile kendisini vurduğunu ..." belirtmesine karşın, mağdurun, borcunu ödeyeceği gerekçesiyle evlerinin avlusuna sanık tarafından çağrıldığını, sonrasında sanığın ne parası istiyorsun dedikten sonra, tabancayla kafa kısmına isabet edecek biçimde bir el ateş ettiğini söylemesi birlikte değerlendirildiğinde, mağdurun yaşamsal tehlike oluşturacak şekilde yaralandığı olayda; A- Sanığın mağdura yönelen eylemi, kullanılan silahın niteliği ve hedef alınan vücut bölgesi dikkate alındığında, niteliği itibariyle öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturmakla beraber; sanığın abisi ile birlikte mağduru hastaneye götürmesi nedeniyle neticenin gerçekleşmesini önlediği anlaşılmakla; hakkında "gönüllü vazgeçme" hükümlerini düzenleyen 5237 sayılı TCK.nun 36. maddesi uyarınca kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği düşünülmeyerek, suçun niteliğinde yanılgıya düşülmesi, B- Kabule göre de; tanığı bulunmayan olayda, sanığın savumasına itibar edilmiş olması karşısında, silahla oynarken kaza ile kendisini vuran mağdurun eylemi nedeniyle sanığın sorumlu tutulamayacağı, dolayısıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı saklı tutularak hükmün bu nedenlerle tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle (BOZULMASINA), 31/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.