Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 798 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6188 - Esas Yıl 2010





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/241921Mahkemesi:(ADANA) Üçüncü Ağır Ceza MahkemesiTarihi Esas karar Tarihi:19.04.2010-481/166Suç:Kasten öldürmeye teşebbüs S.. S..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık Y.. B..'ün yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (ADANA) Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 19.04.2010 gün ve 481/166 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii ile müdahil vekili taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ve tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, müdahil vekilinin tasarlamanın ve canavarca hisle öldürmeye kalkışma suçlarının yasal şartlarının oluştuğuna, tahrikin bulunmadığına ve sanık hakkında takdiri indirim maddesinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak, Oluşa, dosya kapsamına, delillere, tanık S. O.'un anlatımlarına, Adli Tıp Şube Müdürlüğü'nün 02.12.2009 tarihli raporuna ve polisin 26.10.2009 tarihli tutanak içeriğine göre, olay gecesi eski arkadaş olan sanık ile mağdur arasında kız meselesinden çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi nedeniyle sanığın tahrik altında mağduru 24 yerinden bıçakladığı, sonrasında yoğun gayretle yardım etmeye çalıştığı, bulundukları binanın güvenlik görevlisi olan tanık Selçuk'a durumu söyleyerek yardım istediği, 155 polis imdat ve 112 acil telefonlarını aradığı, sokağa çıkarak o sırada tesadüfen oradan geçen polis ekibini durdurup, arkadaşını bıçakladığını yardım etmek istediğini söyleyerek ambulans çağrılmasını sağladığı, gelen ambulansla hastaneye kaldırılan mağdurun alındığı acil ameliyat sonucu hayata döndürüldüğü ve böylece olayda 5237 sayılı TCK'nun 36. maddesinde tanımlanan gönüllü vazgeçmenin yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 36. maddesinin koşullarının yapılan icra hareketlerine ve bunlardan kaynaklanan sonuca bağlı olmaması da dikkate alınarak, sanığın gönüllü vazgeçme hükmünden yararlandırılması ve fakat mağdurdaki yaraların yerlerine ve niteliklerine göre 5237 sayılı TCK'nun 61 maddesi uyarınca temel cezanın tayininde alt sınırdan uzaklaşılarak silahlı yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmek gerekirken, yazılı gerekçeyle öldürmeye kalkışma suçundan hüküm kurularak fazla ceza tayini; Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve müdahil vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA; 16.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.