Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7881 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7591 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No: 1 - 2011/266260MAHKEMESİ : Elazığ 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 10/02/2011, 2010/161 (E) ve 2011/25 (K)SUÇ : Kasten yaralama TÜRK MİLLETİ ADINA 1- a) Sanık Hasan’ın mağdur Abdurrahman'ı kasten yaralama suçundan kurulan hükümde, CMK.nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi kararlardan olduğundan ve temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık Hasan müdafiinin bu suçtan kurulan hükme yönelen temyiz talebinin mahallince incelenmek üzere temyiz incelemesi dışı tutulmasına, b) Sanık Mustafa hakkında mağdur Abdurrahman'a karşı eylemi nedeniyle kasten yaralama suçundan verilen beraat kararının gerekçesine yönelmeyen temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından, sanık müdafiinin bu hükme yönelen temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine,Karar verilmiştir. 2- Dosya içeriğine ve gösterilen gerekçeye göre; sanık Mustafa'nın mağdur Hayri’ye karşı eyleminin kasten yaralama olarak kabulünde isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki suç vasfının sanık Mustafa yönünden öldürmeye teşebbüs olduğundan bahisle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir. 3- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Mustafa'nın mağdur Hayri'yi kasten yaralama suçu ile sanık Hasan'ın mağdur Hayri'ye karşı eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık Mustafa'nın kasten yaralama suçunun niteliği tayin, takdire ve sanık Hasan yönünden tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin niteliği ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar müdafiilerinin sübuta, meşru savunma hükümlerinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Dosya kapsamına göre; sanık Hasan'ın kız kardeşi Dilek ile evli olan mağdur Hayri’nin aralarının ailevi meselelerden ötürü kötü olduğu, Dilek'in Hayri ile olan sorunlar nedeniyle Hasan'ı ve diğer ağabeylerini bilgilendirdiği, bunun üzerine Hasan'ın ve dayısının oğlu olan sanık Mustafa’nın Hayri'nin evinin önüne Dilek'i eve götürmek amacıyla geldikleri, Hayri'nin elinde sopa ile evden çıkarak binanın önüne gelmesi üzerine aralarında kavga başladığı, önce Hasan’ın Hayri'ye bıçak savurduğu, ancak isabet ettiremediği, Hasan ve Hayri arasındaki kavganın çevredekiler tarafından sonlandırıldıktan sonra bu sefer Mustafa'nın mağduru bıçakla batın bölgesi ile sağ kolundan iki isabetle yaraladığı, batındaki kesinin diyafragmada ve midede harabiyete yol açması nedeniyle mağdurun yaşamsal tehlike geçirdiği, Hayri'nin de Mustafa'nın kafasına elindeki sopa ile vurarak yaraladığı olayda, A- Sanık Hasan hakkında mağdur Hayri’yi kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede; Hasan’ın ani gelişen olayda Mustafa’nın eylemine fail olarak katılmadığı, kavga ortamında Hayri'ye bıçak salladığı; ancak isabet sağlayamadığı, bu haliyle haksız tahrik altında kasten yaralamaya teşebbüs suçundan cezalandırılması yerine, suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde bıçakla kasten yaralamadan hüküm kurulması, B- Sanık Mustafa hakkında mağdur Hayri'yi kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede; a- Hayri’nin elinde sopa ile aşağı inip Mustafa'nın üzerine yürümesi eyleminin haksız tahrik teşkil ettiği gözetilmeyerek sanığa verilen cezadan TCK’nun 29. maddesi uyarınca asgari oranda indirim yapılmaması, b- Kabule göre de; meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek, 1-3 yıl arasında hapis cezası öngören TCK.nun 86/1 maddesinin uygulanması sırasında makul bir ceza yerine, temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceden kısmen farklı olarak BOZULMASINA, sanık Mustafa yönünden CMUK.nun 326/son maddesi gözönünde tutulmak kaydıyla, 18/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.