Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7852 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1656 - Esas Yıl 2010
TEBLİĞNAME : 1-B/2010/37795MAHKEMESİ :İZMİR Altıncı Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :06/04/2009 -296/54SUÇ :Kasten insan öldürmeye teşebbüs M.. A..'ı kasten öldürmeye teşebbüsten sanık G.. Ö..'nın yapılan yargılanması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (İZMİR) Altıncı Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06/04/2009 gün ve 296/54 sayılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; duruşmalı olarak incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Sanık müdafiilerinin temyiz talebi üzerine yapılan incelemede ; Suç tarihi olan 28.06.2005 tarihinde, mağdurun gece 24.00 sıralarında arkadaşları ile birlikte evlerinin önünde alkol aldığı, sigara almak için arkadaşlarının yanından ayrıldığı, bir süre sonra geri döndüğünde “beni bıçakladılar, çabuk beni hastaneye götürün” dediği, hastaneye gidene kadar da kendisini bıçaklayanlar ile ilgili isim veya eşgal vermediği, hastanede kendisine geldikten sonra 07.07.2005 tarihinde hastane polisine ve arkadaşlarına kendisini bıçaklayanın Ayşe’nin erkek arkadaşı olduğunu söylediği, sanığın 15.04.2008 tarihinde yakalanmasından sonra, mağdurun adresi tespit edilemediğinden sanık ile yüzleştirme yapılamadığı, duruşmada 30.10.2008 tarihinde mağdur tarafından kesin olarak teşhis edilen sanığın, 03.01.2005 tarihinde askere sevk edildiği, suç tarihinde fiilen 11.Piyade Tugayı Lojistik Destek Bakım Birlik Geri Destek Bölük Komutanlığı’nda askerlik hizmetini yapmaya devam ettiği, görevli olarak başka bir ile görevlendirilmediği, Denizli ili içerisinde de hiçbir birliğe ve göreve gönderilmediği, suç tarihinde izinli veya asker firarisi olmadığı, İzmir iline gitmesinin mümkün olmadığı, 05.04.2006 tarihinde terhis olduğu, sanığın birliğinin bulunduğu Denizli ili ile olayın meydana geldiği İzmir ilinin arasındaki mesafenin 224 km. olduğu, sanıkla aynı koğuşta kalan tanıklar İsmail Hakkı Üstün ve Resul Kellecioğlu beyanlarında, yaz aylarında saat:18.00-18.30 sıralarında yemek içtimasının, saat 22.00’de de yat yoklamasının yapıldığını, gecenin ilerleyen saatlerinde nöbetçi astsubayların askerlerin yataklarında sayımını yaptıklarını, ağustos ayında tatbikat olduğundan denetimin çok sıkı olduğunu, bir saatten fazla birlikten ayrılınsa bunun farkına varılacağını ifade ettikleri anlaşılmakla, mağdur beyanının başkaca delil ile desteklenemediği, mağdurun arkadaşları olan tanıkların beyanlarının görgüye ilişkin olmayıp, sonradan sanık tarafından kendilerine söylenilen sözlerden ibaret olduğu, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin, inandırıcı ve şüpheden uzak delil elde edilemediği olayda, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Yasaya aykırı olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), bozma kararın mahiyeti nazara alınarak sanık G.. Ö.. müdafilerinin tahliye talebinin kabulü ile sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu yada hükümlü değil ise salıverilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, 08/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.