Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7805 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 534 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No: 3 - 2011/113899MAHKEMESİ : Mardin 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO: 09/12/2010, 2010/264 (E) ve 2010/495 (K)SUÇ : Kasten yaralama, olası kastla yaralama, tehdit TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanık hakkında mağdur Abdulkadir'i silahla tehdit ve mağdur Şeyhmus'u kasten yaralama suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları, CMK'nun 231/12, maddesi uyarınca itirazı kabil olup, temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, sanık müdafiinin bu suçlara yönelen temyiz istemleri, itiraz istemi olarak kabul edilerek, bu hususta mahallinde karar verilmesi mümkün görülmüştür. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Ömer'in, mağdur Suut'a yönelen eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik soruşturmaya, suç kastı bulunmadığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; Ancak; Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ve mağdurun babaları bir anneleri ayrı kardeş oldukları, aralarında mahalli seçimlerde başka kişileri desteklemeleri ve babalarından kalma taşınmazların paylaşımı konusunda husumetlerinin bulunduğu, olay günü sanığın, kendisinin babaları bir kardeşi, mağdurun ise ana-babaları bir kardeşi olan Abdulkadir'in yanına giderek anlaşmazlığa konu tarlayı ekmemesini sert bir şekilde söyleyerek mağduru çağırmasını istediği, Abdulkadir'in önceki husumeti bilmesi ve sanığın konuşma tarzı nedeniyle jandarmaya haber vererek çağırdığı, jandarma kuvvetinin olay yerine gelerek bir olay çıkmaması için sanıktan tabancasını kendilerine teslim etmesini istemeleri ve sanığın teslim etmesi üzerine olay yerinden ayrıldıkları, bir süre sonra sanığın, kendisine ait otomobil ile jandarma karakoluna giderek tabancasını geri aldığı ve geri dönüş yolunda olayı duyup kendi otomobili ile yanında yeğeni Devran olduğu halde jandarma karakoluna gitmekte olan mağdurla karşılaştığı ve otomobilini karakol istikametine çevirerek mağdurun aracının önüne geçtiği, mağdurun da aracını durdurarak konuşmak için aracından indiği ve sanığa “neden tarlayı ektirmiyorsun?” diye sorduğu, sanığın ise “ben fedai oldum” şeklinde cevap verip karakoldan teslim aldığı tabancayı çıkartarak yaklaşık 3 metre mesafeden mağdurun ayaklarına doğru birden fazla ateş etmeye başladığı, ilk atışların mağdura isabet etmediği ancak mağdurun, korkarak sırtını sanığa çevirdiği, sonrasında yeniden sanığa doğru döndüğü sırada sanığın bu kez batın bölgesini hedef alıp yeniden ateş ederek batın bölgesinden isabetle yaşamını tehlikeye sokan nitelikte yaraladığı ve mağdurun yanına giderek tekme attığı sırada Abdulkadir ile amca çocukları olan Şeyhmus'un olay yerine Abdulkadir'in otomobili ile geldikleri, bunu gören sanığın, bu defa Abdulkadir ile Şeyhmus'un bulunduğu otomobile de ateş etmeye başladığı ve yaptığı atışlar sonucunda Şeyhmus’un yaralandığı, sonrasında sanığın, aracına binerek olay yerinden hızla kaçtığı olayda; Kullanılan silahın elverişliliği, hedef alınan vücut bölgesi dikkate alındığında, sanığın eylemi ile ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürme suçuna teşebbüsten mağdurun yaralanmasının niteliği, organ, büyük damar ve sinir yaralanması bulunup bulunmadığının yeniden alınacak raporla belirlendikten ve sonucuna göre meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı gözetildikten sonra TCK'nun 82/1-d ve 35.maddeleri uyarınca 9-15 yıl aralığında hapis cezası belirlenmek suretiyle hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması; Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün CMUK'nun 326/son maddesi gözetilmek suretiyle tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA; 16/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.