Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7794 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4032 - Esas Yıl 2010





TEBLİĞNAME : 1-B/2010/120333MAHKEMESİ :ANTALYA Birinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :18/09/2009 -260/344SUÇ :Olası kastla, kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaralamak, silahla tehdit, genel güvenliği tehlikeye sokmak, tehdit suçuna yardım etmek, suça azmettirmek, izinsiz silah taşımak T.. D.. ve O.. H..'yı olası kastla, H.. H..'yı da kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde yaralamaktan sanık M.. T.., silahla tehditten, genel güvenliği tehlikeye sokmaktan sanık M.. F.., tehdit suçuna yardım etmekten sanık R.. Y.., bu suça azmettirmekten sanık Ş.. P.., izinsiz silah taşımaktan adları geçen sanıklar M.. T.. ve M.. F..'ın yapılan yargılanmaları sonunda: hükümlülüklerine, öldürmeye teşebbüs suçundan adıgeçen sanık M.. F..'ın beraatine ilişkin (ANTALYA) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 18/09/2009 gün ve 260/344 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi C.Savcısı ile sanıklar müdafiileri taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA 1-)Sanık Şah İsmail hakkında mağdurlar Halil, Tolga ve Oğuz’u öldürmeye teşebbüse azmettirme ve genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarından açılan kamu davaları ile ilgili zamanaşımı süresince bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. 2-a)Sanık Mahsum hakkında silahla tehdit ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçları ile kabule göre de genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümler yönünden; sanığın adli sicil kaydındaki Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22.12.2003 tarih ve 1231/1729 sayılı kararı ile 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçundan verilen cezanın tekerrüre esas olduğu anlaşıldığı halde, sanık hakkında kurulan hükümlerde 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, b)Sanık Ramazan’ın silahla tehdit suçuna yardım etme suçu yönünden; oluşa, dosya içeriğine ve sanık Ramazan’ın 11.10.2005 tarihli savunma içeriğine göre, diğer sanıkların tabancalarıyla ateş ettikleri sırada sanık Ramazan’ın da eline bıçak alarak yüklenen suçu doğrudan işlediği anlaşıldığından, olayda 5237 sayılı TCK.nun 39. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığının düşünülmemesi,Yasaya aykırı ise de, aleyhe temyiz bulunmadığından bu hususlar bozma nedeni yapılmamıştır. 3-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Mehmet’in mağdurlar Halil, Tolga ve Oğuz’u yaralama, 6136 sayılı Yasaya Aykırılık; sanık Mahsum’un silahla tehdit ve 6136 sayılı Yasaya Aykırılık; sanık Ramazan’ın silahla tehdit suçuna yardım etme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçlarının niteliği tayin, cezayı azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık Mehmet ve müdafiinin bir nedene dayanmayan; sanık Mahsum müdafiinin eksik incelemeye, sübuta; sanık Ramazan müdafiilerinin sübuta, 5237 sayılı TCK.nun 50,51,62 ve CMK.nun 231.maddelerinin uygulanması gerektiğine; Cumhuriyet Savcısının sanıklar Mehmet ve Mahsum’un mağdurlara yönelik eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturacağına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a-)Sanık Mehmet hakkında mağdur Halil’i kasten yaralama suçundan kurulan hükümde; sanığın tabanca ile ateş etmesi sonucu mağdurun sol kruris 1/3 proksimalinden isabet alarak hayati tehlike geçirmeyecek, basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, tibia ve fibula açık kırıkları nedeniyle hayat fonksiyonlarını ağır-5 derecede etkileyecek nitelikte yaralandığı olayda; Yargıtay denetimine olanak vermesi bakımından, 5237 sayılı TCK.nun 87/3 maddesinin 5560 sayılı Yasa ile değişiklik öncesi ve sonrası düzenlemelerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanarak lehe olan hükmün belirlenmesi ve uygulamanın ona göre yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, b-)Sanık Mehmet hakkında mağdurlar Tolga ve Oğuz’u olası kasıtla yaralama suçlarından kurulan hükümlerde; aa-)Gerekçede sanığın kasıtlı olarak mağdurların ayaklarına doğru ateş etmek suretiyle eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu kabul edildiği halde, olası kasıtla yaralama suçundan hüküm kurularak gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması, bb-)Mağdurlar Tolga ve Oğuz’un dosya içeriğindeki raporlarında basit tıbbi müdahale ile giderilecek nitelikte yaralandıkları belirtildiği halde, temel cezanın 5237 sayılı TCK.nun 86. maddesinin 2. fıkrası yerine aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayini, c-)Sanık Mahsum hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan hükümde; olay sırasında sanığın ele geçirilemeyen tabanca ile yere doğru ateş etmesi eylemi nedeniyle, 5237 sayılı TCK.nun 44. maddesi de gözetilerek silahla tehdit suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi yerine, ayrıca genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan da cezalandırılmasına karar verilmesi, d-)Sanık Şah İsmail hakkında silahla tehdit suçuna azmettirmekten kurulan hükümde; sanığın üzerine yüklenen suçtan cezalandırılmasına yeterli kesin ve inandırıcı kanıtlar bulunmadığı anlaşıldığı halde, beraatine karar verilmesi yerine dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi, e-)Sanıklar Mehmet ve Mahsum hakkında 6136 sayılı Yasaya Aykırılık suçlarından kurulan hükümlerde; hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK.nun 53/1 maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, f-)Sanık Mahsum hakkında mağdurlar Tolga ve Oğuz’u öldürmeye teşebbüs suçlarından açılan kamu davaları ile ilgili herhangi bir karar verilmeyerek CMK.nun 223 maddesine aykırı davranılması, g-)Yargılama giderlerinin her bir sanık yönünden ayrı ayrı gösterilmesi gerektiği düşünülmeyerek CMK.nun 326/2. maddesine aykırı davranılması, Yasaya aykırı olup,sanık Mehmet ve müdafiinin,sanık Şah İsmail ve müdafiinin, sanık Mahsum müdafiinin ve sanık Ramazan müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, belirtilen hükümlerin bu nedenlerle, sanık Mahsum’un mağdur Halil’i öldürmeye teşebbüs suçundan beraatine ilişkin hükmün ise irtibat nedeniyle, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 07/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.