Tebliğname No : 1/B - 2012/67358MAHKEMESİ : Hatay Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NO : 01/11/2011, 2010/99 (E) ve 2011/299 (K)SUÇ : Kangütme saikiyle tasarlayarak öldürme suçuna azmettirme TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Oluş, kabul ve gösterilen gerekçeye göre, kaçak durumda olup, savunması alınamayan sanık Bahri hakkında, ana dosya üzerinden sanık Ahmet hakkında mahkumiyet hükmü ile birlikte ayırma kararı verildiği, sanık Ahmet yönünden kurulan mahkumiyet hükmünün Dairemizin 18/04/2012 günlü, 2011/2169 esas ve 2012/3052 karar sayılı ilamı ile onandığı, onanan dosyadaki bütün evrakların onaylı suretlerinin temyize konu dava dosyası içerisine alındığı ve incelendiği anlaşılmakla; tebliğnamedeki birleştirme kararı verilmesi gerektiğine yönelen bozma düşüncesi benimsenmemiştir. 2- Sanık Bahri'nin, sanık Ahmet'i maktul Rüstem'i tasarlayarak ve kan gütme saiki ile öldürmeye azmettirme suçu yönünden yapılan temyiz incelemesinde; Oluş ve dosya içeriğine göre; Hakkında kurulan mahkumiyet kararı kesinleşen sanık Ahmet'in, maktül Rüstem'i tasarlayarak ve kangütme saiki ile öldürdükten sonra olay yerinden kaçtığı, Burak Erkek Kuaförü isimli iş yerine gittiği, iş yeri sahibi tanık Mehmet Ali ve çırağı tanık Hasan'a, "dayımı buraya çağırın" dediği, tanık Mehmet Ali'nin "dayın kim?" diye sorması üzerine, sanık Ahmet'in, "B.. S.., onu hemen çağırın!" diye cevap verdiği, tanık Mehmet A1i'nin ise, çırağı olan tanık Hasan'ı, sanık Bahri'yi bulması için dışarı yolladığı, sanık Bahri, genellikle önceden işlettiği, sonrasında ise kapattığı bir üst sokaktaki oto yıkamacı dükkanı çevresinde bulunduğundan, yine orada olabileceği düşüncesi ile üst sokağa yönelen tanık Hasan'ın, sokak girişinde tek başına bekler vaziyetteki sanık Bahri ile karşılaştığı, "seni bizim dükkanda biri bekliyor." dediği, sanık Bahri'nin, kim olduğunu sormadan, "tamam" diyerek, tanık Hasan'ın ardından 3-4 dakika sonra tek başına dükkana geldiği, dükkan içindeki kapalı bölmeye girip, sanık Ahmet ile konuşmaya başladıkları, sanık Bahri'nin, yeğeni olan sanık Ahmet'e "seni gören oldu mu?" diye sorduktan sonra, "sen burada bekle, seni aldıracağım" dediği, sinirli ve telaşlı şekilde dükkandan ayrıldığı, ihbar üzerine sanık Ahmet'in berber dükkanı içinde yakalandığı, sanık Bahri'nin ise bir üst sokakta ekip otosunun karşı istikametinden koşar vaziyette görüldüğü ve peşine düşüldüğü halde yakalanamadığı, kovuşturma aşamasında kaçak olması nedeniyle üzerine atılı suç yönünden dosyanın tefrik edildiği, olaydan yaklaşık iki yıl sonra kolluk tarafından ilk kez yakalandığında, yakalandığı kahvehanede meydana gelen karışıklıktan yararlanarak elleri kelepçeli vaziyette kaçmayı başardığı; ikinci kez yakalandığında ise önce kardeşi Mustafa'ya ait kimliği göstererek, gerçek kimliğini gizlemeye çalıştığı, sonra kimliğini açıkladığı, sanığın, askerliğini yapmadığı için sürekli kaçtığını, sanık Ahmet'i atılı suçu işlemeye azmettirmediğini, sanık Ahmet'in kendisini dükkana çağırması üzerine tesadüfen yanına gittiğini, olaydan haberinin olmadığını, duyunca sinirlendiğini ve oradan ayrıldığını söylediği; sanık Ahmet'in de, savunmalarında kendisini kimsenin azmettirmediğini, eylemini tek başına gerçekleştirdiğini söylediği olayda; Sanık Bahri'nin, sanık Ahmet'in işlediği maktul Rüstem'i tasarlayarak ve kangütme saiki ile öldürmeye azmettirme suçuna faili azmettiren ya da yardım eden olarak katıldığını gösterir her türlü kuşkudan uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığı halde, beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçe ile (BOZULMASINA), bozma nedenine ve tutuklulukta geçirilen süreye göre sanık Bahri'nin tahliyesine, başka suçtan hükümlü veya tutuklu değilse tahliyesi için Cumhuriyet Başsavcılığına UYAP üzerinde tahliye müzekkeresi yazılmasına 18.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.