Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7716 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 1587 - Esas Yıl 2010
Tebliğname No : 4/B - 2008/57238MAHKEMESİ : Ödemiş Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ ve NO : 06/12/2007, 2006/719 (E) ve 2007/486 (K)SUÇ : Tehdit, mala zarar verme TÜRK MİLLETİ ADINA 1- Sanığın sabıka kaydındaki ilamlar tekerrüre esas nitelikte olmadıklarından tebliğnamedeki bu konuya eleştiri yerinde görülmemiştir. 2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın tehdit ve mala zarar verme suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçeler ile reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, suçun sübutuna, TCK 29, 30, 50 ve 51. maddelerinin uygulanması gerektiğine yönelen, katılanlar vekilinin suç vasfına ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; 1- Sanığın tehdit maksadıyla birden fazla mağdurun içerisinde bulunduğu otomobile av tüfeği ile 5 el ateş ettiği olayda; sanık hakkında TCK'nun 43/2 maddesinin tatbiki gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesi uyarınca, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 3- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümde; 5237 sayılı TCK.nun 151/1 Maddesinin uygulanmasından sonra cezadan 62. Madde gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada 3 ay 10 gün hapis cezası verilmesi gerekirken hesaplamada hata yapılarak yazılı şekilde fazla ceza tayini, 4- 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesi uyarınca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılan sanık hakkında velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın, 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca yalnızca kendi altsoyu açısından şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun diğer kişiler yönünden getirilen kısıtlamanın ise cezaların infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin kararda gösterilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin tebliğnamedeki düşünce hilafına (BOZULMASINA), 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.