Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7679 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3088 - Esas Yıl 2009





TEBLİĞNAME : 1-B/09/38751MAHKEMESİ :ŞANLIUFRA İkinci Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO :06/08/2008- 62/215SUÇ :Çocuk yaştaki insanı canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmek Çocuk yaştaki oğlu E.. Ç..'i canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmekten sanık A.. Ç..'in yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (ŞANLIUFRA) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06/08/2008 gün ve 62/215 sayılı hüküm resen temyize tabi olmakla beraber Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından da istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi. TÜRK MİLLETİ ADINA Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın canavarca his ile kasten çocuğunu öldürme suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı takdire ilişen sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak; a)Dosya kapsamına göre; uzun süredir işsiz olup ekonomik sıkıntı içinde bulunan sanığın, anneannesinin evinde onunla birlikte yaşayan ve zaman zaman anne babası ile aynı evde kalan on dört yaş içindeki büyük oğlu maktulden arkadaşları ile zaman geçirmeyip çalışmasını istediği, olay günü birlikte maktule iş aradıkları ancak sonuç alamadıkları, sanığın eve döndükten sonra maktulü evdeki malzeme konulan odaya sokarak el ve ayaklarını bağlayıp iple boğarak öldürdüğü, sanığın psikolojik rahatsızlıklarının çevrede konuşulduğunun tanıklarca ifade edildiği, sanığın savunmalarında iki evli olduğunu, cinlerle evli olup onlardan çocukları bulunduğunu, olay günü cinlerle kavga ettiğini, oğlunu cinlerin öldürdüğünü beyan ettiği, Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden alınan 29/01/2008 tarihli Sağlık Kurulu Rapor ile; "affekti depresif, çağrışımlar düzenli, düşünce içerisinde depresif temalar bulunduğu ve depresyon tanısı" konulan sanığın, davranışlarını yönlendirme yeteneğini azaltıcı ya da ortadan kaldırıcı nitelikte ruhsal hastalığının bulunmadığı, müsnet suça karşı suç tarihinde ve halen cezai ehliyetinin tam olduğu, TCK.nun 32 maddesinden yararlanamayacağı yönünde oyçokluğu ile karar verildiğinin anlaşıldığı olayda; Sanığın akli durumu ve cezai ehliyetiyle ilgili olarak, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesince müşahade altına aldırıldıktan sonra 4. İhtisas Kurulundan suç tarihi itibariyle ve halen akıl hastalığı bulunup bulunmadığı konusunda rapor alınıp, Gözlem İhtisas ve 4. İhtisas Kurulu raporları arasında çelişki bulunduğu takdirde sanığın bizzat Adli Tıp Genel Kurulunda muayenesi yaptırılarak raporunun aldırılmasından sonra, sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi, b)Kabule göre de; Kararının gerekçe bölümünde TCK.nun 62 maddesinin uygulanmasına yer olmadığı belirtildiği halde, hüküm fıkrasında bu madde uygulanarak gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması, Yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, resen de temyize tabi hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 01/12/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.