Tebliğname No : 1 - 2011/317569MAHKEMESİ : Burhaniye Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 27/05/2011, 2011/191 (E) ve 2011/149 (K)SUÇ : Çocuğu öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık TÜRK MİLLETİ ADINA 1-Müdahillerin "6136 sayılı Kanuna muhalefet" suçundan açılan kamu davasına katılma ve kurulan hükmü temyiz etmeye yetkileri bulunmadığından, vekillerinin bu suça yönelik temyiz istemlerinin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. 2-Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Niyazi'nin çocuğu öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarının sübutu kabul,oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde kısmen suçların niteliği tayin, cezayı azaltıcı yaş küçüklüğü ve takdiri indirim nedenlerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ve duruşmalı incelemede, soruşturma sırasında sanığın savunmasının hukuka aykırı biçimde alındığına, meşru savunmaya, haksız tahrikin varlığına; müdahiller vekilinin takdiri indirim nedenlerinin bulunmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak; a)Öldürme suçu yönünden, Dosya kapsamına göre maktulün, annesi tanık Sevinç ile birlikte internet kafe işlettiği, maktulle önceden tanışan sanığın da zaman zaman bu kafeye müşteri olarak geldiği, kafeye ait bilgisayarları kullandığı, ancak ücretini ödemediği, hatta iddiaya göre kafeye gelen çocuklardan para istediği, olaydan bir ay kadar önce sanığın yanında arkadaşı tanık Talha ile birlikte maktulün işyerine geldiği, burada etrafa rahatsızlık verecek davranışlarda bulundukları, maktulün dedesi tanık Tamer tarafından uyarılan sanığın, Tamer'i darp ettiği, bu şekilde başlayan kavgada Tamer'in de karşılık vermesi üzerine, sanığın montunun yırtıldığı, maktulün buna rağmen sanığın yırtılan montunun parasını ödeyeceğini söylediği, bu olaydan sonra sanığın sık sık kafenin önüne gelerek tacizkar davranışlarını sürdürdüğü, bu sebeple maktulün akrabası tanık Tanju'nun sanığa, maktulten uzak durması konusunda ikazda bulunduğu, olaydan bir gün önce akşam saatlerinde sanığın maktulün yanına gelerek, tehdit içerikli cümlelerle montunun parasını istediği ve aralarında tartışma çıktığı, akabinde evine dönen sanığın maktulü öldürmeye karar verdiği, yaptığı plan uyarınca ertesi sabah ruhsatsız tabancasını yanına alarak kafenin yakınlarında maktulün gelişini beklemeye başladığı, maktulün ise saat 17.00 sıralarında işyerine geldiği, sanığın konuşma bahanesi ile önceden de gittikleri metruk bir eve götürdüğü maktulü, burada tabancası ile üç kez ateş ederek öldürdüğü olayda, Sanığın eylemini gerçekleştirmeye olay tarihinden bir gün önce karar verdiği, öldürme kararı ile fiilini icrası arasında makul süre sayılan bir günlük sürenin geçmesinden sonra, kararında sebat ve ısrar göstererek eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde, "tasarlayarak çocuğu öldürme" suçundan TCK.nun 82/1-a-e, 31/3 ve 62. maddelerinden hüküm kurulması yerine, kısmen suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek, yazılı biçimde aynı Kanunun 82/1-e, 31/3 ve 62. maddelerinden hüküm kurulması, b)6136 sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden, Suç tarihinde TCK.nun 6/1-b maddesi kapsamında "çocuk" olan sanık hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, aynı Kanunun 50/3 maddesi uyarınca, seçenek yaptırımlardan birine çevrilme zorunluluğunun gözetilmemesi ve birlikte verilen gün adli para cezasının yine aynı Kanunun 52/2. maddesinde belirtilen sınırlar içinde paraya çevrilmemesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ile müdahiller vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden, kısmen resen de temyize tabi hükümlerin, kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 16/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.